Examples of using "открой" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerini aç!
Açın!
- Ağzını aç!
- Ağzınızı açın.
Pencereyi aç.
Kapıyı aç!
Kapıyı aç.
Açın!
Pencereyi aç.
Açın.
Pencereyi aç!
Gözlerini aç.
Şimdi bu kapıyı aç!
Açınız.
Bill, kapıya cevap ver.
Gidin ve kapıyı açın.
Tom, kapıya cevap ver.
Devam et, onu aç.
Kalbini aç.
Gözlerini aç, Tom.
Yeni bir dünya keşfedin.
Ağzınızı açın lütfen!
Gözlerini aç lütfen.
Soldaki dolabı aç. Şişeler orada.
Kaputu açın.
Kapıyı aç.
- Şişeyi aç.
- Şişeyi açın.
Bir pencere aç.
Pencereyi aç da içeri biraz temiz hava girsin.
Ağzını aç ve gözlerini kapat.
Bir hesap açın.
Gözlerini aç.
Ağzınızı açın.
Tom, lütfen kapıyı aç.
Lütfen onu aç.
Lütfen şişeyi aç.
Pencereyi aç lütfen.
Kapıyı kapatın ve pencereyi açın!
Kapıyı aç. Onlar zili çalıyorlar.
Pencereni aç.
Ağzınızı geniş açın.
Lütfen kapıya bak.
Pencereyi açın. Burası çok sıcak.
Lütfen, ağzınızı açın.
Gözlerini aç lütfen.
O kapıları açın.
Hey, kapıyı açın.
Kitabınızda onuncu sayfayı açın.
- Kapıyı aç, lütfen.
- Lütfen kapıyı aç.
- Kapıyı açın lütfen.
- Bütün pencereleri aç.
- Bütün pencereleri açın.
Kutuyu aç.
Kapıyı aç ve içeri girmem izin ver, lütfen.
Bir kitap açın ve ruhunuz açılacaktır.
Kasayı açın.
Kapağı açın.
Paneli açın.
Pencereleri açın.
Lütfen bu kutuyu aç.
Lütfen bu kutuyu aç.
- Kapıyı açın. Bu Tom.
- Kapıyı aç. Gelen Tom.
- Kapıyı aç, Tom gelmiş.
Kitabında sayfa dokuzu aç.
Lütfen kapıyı aç.
Şimdi, gözlerini aç.
Kapıyı aç ve köpeği içeri al.
Kapıyı aç!
Biraz hava girmesi için pencereleri açın.
Kapıyı açın.
Çantanızı açın.
Kitabınızda 59. sayfayı açın.
Kapıları açın.
Bu kapıları açın.
Bu kapıyı aç.
Kalbini aç ve bana her şeyi anlat.
Perdeleri açın.
Kapıyı aç. Orada olduğunu biliyorum.
Orada olduğunu biliyorum. Kapıyı aç.