Translation of "Vovó" in Turkish

Feliz aniversário, vovó.

Doğum günün kutlu olsun, büyükanne.

Vamos comer, vovó!

Yemek yiyelim, büyükanne!

E como vovó já dizia:

Büyükannemin her zaman söylediği gibi:

Vovó nos mandou uma caixa de maçãs.

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

Nós estamos preocupados com vovô e vovó.

Büyükbabamız ve büyükannemiz hakkında kaygılanıyoruz.

"Cadê a vovó?" "Dormindo na cadeira de braços."

"Büyükanne nerede?" "Kanepede uyuyor."

Se a vovó não vier, as crianças ficarão desapontadas.

Büyükanne gelmezse çocuklar hayal kırıklığına uğrayacak.

Vovó e mamãe costumavam dizer isso o tempo todo.

Büyükannem ve annem her zaman bunu söylerdi.

Às vezes, a vovó é mais perigosa que a KGB.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.