Translation of "Smith" in Turkish

O Sr. Smith chegou.

Bay Smith geldi.

O senhor Smith veio.

Bay Smith geldi.

Os Smith são vizinhos nossos.

Smith ailesi bizim komşumuzdur.

Dr. Smith tem muitos pacientes.

Doktor Smith'in birçok hastası var.

- Esse homem alto é o Sr. Smith.
- Aquele homem alto é o Sr. Smith.

O uzun boylu adam Bay Smith'dir.

"Gostaria de falar com o Sr. Smith." "É o Sr. Smith que está falando."

" Bay Smith ile konuşmak istiyorum." " Ben Smith."

O Sr. Smith me ensina inglês.

Bay Smith bana İngilizce öğretmektedir.

O Sr. Smith estudou História Chinesa.

Bay Smith Çin tarihi eğitimi aldı.

Eu conheço um cara chamado Smith.

Ben Smith adında bir adam tanıyorum.

- Há quanto tempo você conhece a Senhorita Smith?
- Há quanto tempo conheces a Senhorita Smith?

Ne kadar süredir Bayan Smith'i tanımaktasın?

- Você já conhece o Sr. Smith, não conhece?
- Tu já conheces o sr. Smith, não é verdade?
- Vocês já conhecem o sr. Smith, pois não?

Daha önce Bay Smith'le tanıştınız, değil mi?

Sim, o meu nome é Karen Smith.

Evet, benim adım Karen Smith.

A dona Smith é professora de inglês?

Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?

A senhorita Smith ensina inglês nesta escola.

Bayan Smith bu okulda İngilizce öğretmektedir.

Era uma Smith antes de se casar.

Evlenmeden önce bir Smith'ti.

Aquela universidade foi fundada pelo Sr. Smith.

O üniversite Bay Smith tarafından kuruldu.

- A senhora Smith vai à igreja de carro.
- A senhora Smith vai para a igreja de carro.

Bayan Smith kiliseye arabayla gider.

A Sra. Smith é nossa professora de inglês.

Bayan Smith bizim İngilizce öğretmenimizdir.

Boone Smith gosta de entrar no espaço dos leopardos.

Boone Smith parsların zihniyetini incelemeyi seviyor.

O Sr. Long e o Sr. Smith se falaram.

Bay Long ve Bay Smith birbirleriyle konuştu.

O Sr. Smith é o presidente dessa companhia agora.

Bay Smith şimdi bu şirketin başkanı.

Você deveria manter-se em contato com o Sr. Smith.

Bay Smith ile teması sürdürmelisin.

O Sr. Smith pediu a Jane para casar com ele.

Bay Smith Jane'e kendisi ile evlenmesini rica etti.

Podemos dizer que a Sra. Smith é viciada em televisão.

Bayan Smith'in bir televizyon hastası olduğunu söylebiliriz.

Senhora Smith, gostaria de apresentar um amigo meu, Pierre Dubois.

Bayan Smith, benim bir arkadaşım Pierre Dubois tanıtmak istiyorum.

O médico disse ao Sr. Smith para parar de fumar.

Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.

O Sr. Smith está contente com o sucesso do filho dele.

Bay Smith, oğlunun başarısından memnun.

Pelo que eu sei, o Sr. Smith era um homem modesto.

Bildiğim kadarıyla, Bay Smith mütevazı bir adamdı.

Pode-se dizer que o senhor Smith é um viciado em televisão.

Smith Hanımın televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsiniz.

Sr. Smith e eu já conhecemo-nos, um ao outro, há muito tempo.

Bay Smith ve ben uzun süredir birbirimizi tanıyoruz.