Translation of "Saem" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Saem" in a sentence and their turkish translations:

Mas, ocasionalmente, saem duas pernas.

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

Tom e Maria raramente saem juntos.

Tom ve Mary nadiren birlikte dışarı çıkar.

- Você sai muito?
- Vocês saem muito?

Çok dışarıya çıkar mısın?

O Tom e a Mary raramente saem.

Tom ve Mary nadiren dışarı gider.

Por que vocês não saem de casa?

- Neden dışarı çıkmıyorsun?
- Dışarı çıksana.

As focas-aneladas saem para descansar na luz matinal.

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

As coisas nem sempre saem da maneira que planejamos.

Her şey her zaman plandığımız gibi gitmez.

- A que horas você sai?
- A que horas vocês saem?

Ne zaman ayrılıyorsun?

Em uma guerra de ideias, são as pessoas que saem mortas.

Fikirler savaşında öldürülen insandır.

Os animais que se esconderam durante o calor do dia muitas vezes saem de noite.

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

- Os ônibus saem a cada quinze minutos.
- O ônibus sai de quinze em quinze minutos.

Otobüs her on beş dakikada hareket eder.