Examples of using "Saco" in a sentence and their turkish translations:
Tom çuvalı boşalttı.
Bu bir baş belası.
Boş torba dik duramaz.
O tam bir baş belası.
O bir baş belası.
O, çantasını elma ile doldurdu.
Baş belâsı olma!
Tom bir baş belası.
Sen tam bir baş belasısın.
Senin şikayetlerin burnumdan geldi.
Senin uyku tulumunda bir yer var mı?
Hepsini bir araya koyman gerekmiyor.
Sivrisinekler sinir bozuyor.
Beni rahatsız etmeyi kes, bunu yapacağım!
Tom patlamış mısır kovasını Mary ile paylaştı.
Bir buz torbam var.
Bana bulaşma!
Çantamı buraya bırakabilir miyim?
Çanta dolu.
Birbirimize çok benziyoruz.
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
O bir dalkavuk olduğu için her şeyi alır.
Bu, öğretmenimin çantası.
Karnının alt tarafına sperm paketi yerleştirecek kadar tutsa yeter onu.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
Ben senin çapraz bulmacalarından bıktım.