Examples of using "Pronto" in a sentence and their turkish translations:
- Bitti!
- Hazır!
- İşte bu!
O bitti!
- Ben hazırım.
- Hazırım.
Şimdi hazırım.
Her şey hazır.
İşte hazırız.
Hazır mısınız?
İşte böyle, bakın.
Tamam, hadi gidelim.
Pekâlâ, dikkat edin.
Hazır olacağım.
Hazır mıyım?
- Ben hazırım.
- Hazırım.
Hazır değilim.
Pazartesi günü hazır olurum.
Tamam. İşte.
Artık hazır.
İşte böyle, onu aldık.
Tamam, hadi, gidelim.
Tamam, sıkı bir şekilde bağladık.
Ben neredeyse hazırım.
Bu yarın hazır olacak.
Her şey hazırdı.
- Her zaman hazırım.
- Ben her zaman hazırım.
Hazır olacaksın.
Hazır olacak.
Tom hazır olacak.
Her şey hazır.
Tom hazır mı?
Neredeyse hazır.
Hazır değilim.
Ölmeye hazırım.
Her şey hazır.
- Ben hazırım, ya siz?
- Ben hazırım; ya sen?
Yakında hazır olacak.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
Ben zaten hazırım.
Odan artık hazır.
Pekâlâ. Şimdi üzerindeyim.
Araba hazır.
Gitmeye hazırım.
Ben gitmeye hazırım.
Ben başlamak için hazırım.
Ölmeye hazırım.
Akşam yemeği hazır!
Hazırım.
O bitti!
Henüz hazır mısın?
Şimdi hazır mısın?
O, hâlâ hazır değil.
Uçak hazır.
Hazır olmak istiyorum.
Akşam yemeği hazır mı?
Banyo hazır mı?
Öğle yemeği hazır mı?
Sadece hazır değilim.
Tom hazır değil.
Tamam, hazırım.
- Odan hazır.
- Odanız hazır.
- Senin odan hazır.
Hazır mısın, Tom?
Takımımız hazır.
Şimdi gitmek için ben iyiyim.
Bu biftek pişmiş mi?
Banyo hazırdır.
- Banyon hazır.
- Banyonuz hazır.
Siparişiniz hazır.
Bitti! Çok sürmedi, değil mi?
Ben zaten hazırım.
Kahve hazır.
- Akşam yemeği yakında hazır olacak.
- Akşam yemeği kısa bir süre içerisinde hazır olacak.
- Akşam yemeği ne zaman hazır olacak?
- Yemek ne zaman hazır olacak?
Hazır olsanız iyi olur!
Tamam, artık geri dönüş yok.
bunun hazır sektörü de varken
hazır konusu açılmışken
Neredeyse hazırım.
Hazır olduğunda başlayacağız.
- Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.
Gitmek için neredeyse hazırım.