Translation of "Pressionou" in Turkish

Ele me pressionou.

O bana dil döktü.

Tom pressionou um dos botões.

Tom butonlardan birine bastı.

Ela o pressionou a renunciar.

O ona istifa etmesi için baskı yaptı.

Tom pressionou o botão e esperou.

Tom butona bastı ve bekledi.

Tom pressionou a orelha contra a parede.

Tom kulağını duvara dayadı.

Ela não o pressionou por uma explicação.

O, ona bir açıklama için baskı yapmadı.

Ela o pressionou a deixar seu emprego.

O, ona işini bırakması için baskı yaptı.

- Ele pressionou seus lábios contra os meus.
- Ele comprimiu seus lábios contra os meus.

O dudaklarını benimkine bastırdı.