Translation of "Ligou" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Ligou" in a sentence and their turkish translations:

Tom não ligou para Maria, ligou?

Tom Mary'yi aramadı, değil mi?

Tom ligou?

Tom aradı mı?

Tom ligou.

Tom aradı.

Ninguém ligou.

Hiç kimse aramadı.

Você ligou?

Aradın mı?

Alguém ligou.

Birisi aradı.

- A sua esposa ligou.
- Sua mulher ligou.

Karın aradı.

- A Lucy já ligou?
- Lucy já ligou?

- Lucy telefon etti mi?
- Lucy aradı mı?

- Bill ligou a televisão.
- Bill ligou a TV.

Bill televizyonu açtı.

- Uma menina me ligou.
- Uma garota me ligou.

Bir kız beni aradı.

Alguém me ligou?

Birisi beni aradı mı?

Tom me ligou.

Tom beni aradı.

Quem me ligou?

Beni kim aradı?

Tom não ligou.

Tom aramadı.

Ninguém me ligou.

Kimse beni aramadı.

Quando Tom ligou?

Tom ne zaman aradı?

Mary não ligou.

Mary aramadı.

- Ela me ligou muitas vezes.
- Ela me ligou várias vezes.

O, beni defalarca aradı.

- Tom ligou o seu computador.
- Tom ligou o computador dele.

Tom bilgisayarını açtı.

- Por que ele me ligou?
- Por que ela me ligou?

Neden o beni aradı?

Tom ligou o motor.

Tom motoru çalıştırdı.

Tom ligou a torneira.

Tom musluğu açtı.

Tom ligou a TV.

Tom TV'yi açtı.

Tom ligou o aquecedor.

Tom ısıtıcıyı açtı.

Para quem você ligou?

Kimi aradın?

- Alguém ligou.
- Alguém telefonou.

- Birisi aradı.
- Biri aradı.

Ele ligou o rádio.

O, radyoyu açtı.

Tom ligou o microfone.

Tom mikrofonu açtı.

Tom ligou a máquina.

Tom makineyi çalıştırdı.

Tom ligou o rádio.

Tom radyoyu açtı.

Tom ligou o carro.

Tom arabayı çalıştırdı.

Tom ligou o ventilador.

- Tom vantilatörü açtı.
- Tom vantilatörü çalıştırdı.

Quantas vezes Tom ligou?

Tom kaç kez aradı?

Tom ainda não ligou.

Tom henüz aramadı.

O Tom não ligou.

Tom aramadı.

O Tom já ligou?

Tom daha aramadı mı?

Tom ligou o computador.

Tom bilgisayarı açtı.

Ela ligou para você.

O seni aradı.

Para quem ele ligou?

Kime telefon etti?

- Ele ligou para uma série de pessoas.
- Ele ligou para muita gente.

O birçok insanı aradı.

Você já ligou para Lucy?

Lucy'yi aradın mı?

Você nem escreveu, nem ligou.

Ne yazdın ne de telefon ettin.

Você já ligou para Taninna?

Hiç Taninna'yı aradın mı?

Por que você me ligou?

- Niçin beni çağırdın?
- Beni niçin aradın?

- Ninguém ligou.
- Ninguém se importou.

Hiç kimse umursamadı.

Você ligou para o Tom?

- Tom'u aradın mı?
- Tom'a telefon açtın mı?

Tom ligou o ar condicionado.

Tom klimayı açtı.

Tom ligou as luzes novamente.

Tom ışığı geri açtı.

Alguém ligou para o 911.

Birisi 911'i aradı.

A que horas Tom ligou?

Tom'u saat kaçta aradın?

O Tom ligou de novo.

Tom tekrar aradı.

Tom ainda não me ligou.

Tom henüz beni aramadı.

A que horas você ligou?

Ne zaman aradın?

Ela me ligou à tarde.

O, öğleden sonra beni aradı.

Foi você quem me ligou?

Beni arayan sen miydin?

Tom ligou o pisca-pisca.

Tom sinyal lambasını açtı.

- Tom ligou para Maria hoje de manhã.
- Tom ligou para a Mary de manhã.

Tom bu sabah Mary'yi aradı.

Você me ligou ontem à noite?

Dün gece beni aradın mı?

Tom ligou o rádio do carro.

Tom araba radyosunu açtı.

Nós estávamos jantando quando Tom ligou.

Tom aradığında, akşam yemeği yiyorduk.

Você é o cara que ligou?

Arayan adam sen misin?

Bill me ligou na noite passada.

Bill dün gece beni aradı.

Tom ligou para Mary do aeroporto.

Tom havaalanından Mary'yi aradı.

- Quem ligou?
- Quem telefonou?
- Quem chamou?

- Kim telefon etti?
- Telefon eden kimdi?

- O Tom chamou?
- O Tom ligou?

Tom aradı mı?

Tom ligou o carro e partiu.

Tom arabayı çalıştırdı ve uzaklaştı.

Você ligou para o número errado.

Sen yanlış numarayı çevirdin.

Ela me ligou no dia seguinte.

Ertesi gün beni aradı.

Ele me ligou no dia seguinte.

O ertesi gün beni aradı.

Tom ainda não ligou para Maria.

Tom, Mary'yi henüz aramadı.

- Você me ligou?
- Você me telefonou?

Beni aradın mı?

Tom me disse que te ligou.

Tom bana seni aradığını söyledi.

Você me ligou ontem de manhã?

Dün sabah beni aradın mı?

- O vizinho de Leila ligou para o 911.
- O vizinho de Layla ligou para a polícia.

Leyla'nın komşusu 911'i aradı.

A Meg ligou enquanto você estava fora.

Sen yokken Meg seni aradı.

Estava para jantar quando ela me ligou.

O beni aradığında ben akşam yemeği yemek üzereydim.

- O motor ligou novamente.
- O motor religou.

Motor tekrar başladı.

Tom me ligou quase todos os dias.

Tom beni neredeyse her gün aradı.

O Tom ligou dizendo que se atrasaria.

Tom geç kalacağını söylemek için aradı.

Fadil ligou para o celular de Layla.

Fadıl, Leyla'nın hücresini aradı.

Tom me ligou no meio da noite.

- Tom gecenin bir yarısında beni aradı.
- Tom gecenin ortasında beni aradı.

Tom ligou para Mary às 2:30.

Tom 2.30 da Mary'yi aradı.

Sami não ligou de volta para Layla.

Sami, Leyla'yı tekrar aramadı.

O Tom ligou enquanto você estava fora.

Sen dışarıdayken Tom telefon etti.

Por que não me ligou de volta?

Beni neden geri aramadı?

- Por que você não me ligou ontem à noite?
- Por que tu não me ligou ontem à noite?
- Por que você não me ligou ontem de noite?

Niçin dün gece beni aramadın.

- Por favor, diga ao Tom que a Mary ligou.
- Por favor, fale para o Tom que a Mary ligou.
- Diga ao Tom que Mary ligou, por favor.

Tom'a Mary'nin aradığını söyle lütfen.

Chegando na estação, ela ligou para a mãe.

İstasyona vardığında, annesini aradı.

Ela não ligou desde que foi para Londres.

Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.

- Você ligou para ele?
- Vocês ligaram para ele?

- Onu aradın mı?
- Ona telefon ettin mi?

Queria saber por que Tom não me ligou.

Tom'un neden beni aramadığını merak ediyorum.