Translation of "Laranjas" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Laranjas" in a sentence and their turkish translations:

- Eu comprei três laranjas.
- Comprei três laranjas.

Üç tane portakal aldım.

- Você gosta de laranjas?
- Vocês gostam de laranjas?

Portakal sever misiniz?

- Eles gostam de laranjas?
- Elas gostam de laranjas?

Onlar portakal sever mi?

Essas laranjas apodreceram.

Bu portakallar çürüdü.

Quero comprar laranjas.

- Ben portakal almak istiyorum.
- Portakal almak istiyorum.

- Meu cão adora laranjas.
- Meu cachorro gosta muito de laranjas.

Köpeğim gerçekten portakal sever.

Quanto custam as laranjas?

Portakal ne kadar?

Prefiro maçãs a laranjas.

Elmaları portakallara tercih ederim.

Ele gosta de laranjas.

O portakalı sever.

Você gosta de laranjas?

O, portakal sever mi?

Ela gosta de laranjas?

O, portakalları sever mi?

Quantas laranjas você comprou?

Kaç tane portakal satın aldın?

Prefiro laranjas a maçãs.

Ben portakalları, elmalara tercih ederim.

Tom gosta de laranjas.

Tom portakalı seviyor.

Tom está colhendo laranjas.

Tom portakal topluyor.

Maria está colhendo laranjas.

Mary portakal topluyor.

Essas laranjas estão gostosas.

- Bu portakalların tadı iyi.
- Bu portakallrın tadı iyi.

Ela gosta de laranjas.

O portakalları seviyor.

Quantas laranjas o Tom comeu?

Tom kaç tane portakal yedi?

Comi todas as minhas laranjas.

Bütün portakallarımı yedim.

As laranjas têm muitas vitaminas.

Portakalın çok vitamini var.

Gostas mais de maçãs ou laranjas?

En çok hangisini seversin? Elma mı, portakal mı?

O Japão importa laranjas da Califórnia.

Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.

Dê-me uma dúzia de laranjas.

Bana bir düzine portakal ver.

As laranjas são ricas em vitamina C.

Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.

Você gosta de maçãs ou de laranjas?

Elmaları mı yoksa portakalları mı seversiniz?

As laranjas são mais doces que os limões.

Portakallar limonlardan daha tatlıdır.

Ela trouxe maçãs, laranjas, e assim por diante.

- Elmalar, portakalllar, ve benzerlerini getirdi.
- Elma, portakal falan getirdi.

Ontem, fui ao mercado comprar algumas laranjas doces.

Dün, bazı tatlı portakallar satın almak için pazara gitti.

As laranjas são boas fontes de vitamina C.

Portakallar iyi bir C vitamini kaynağıdırlar.

Eu gosto mais de maçãs do que de laranjas.

Elmayı portakaldan daha çok severim.

Eles vendem maçãs, laranjas, ovos, e assim por diante.

Elma, portakal, yumurta gibi şeyler satıyorlar.

Comer mais de oito laranjas por dia faz mal?

Bir günde sekiz portakaldan daha fazla yemek senin için kötü müdür?

Tom gosta de laranjas e come três ou quatro por semana.

Tom portakalı sever ve haftada üç ya da dört tane yer.

Eu acho que não é saudável comer mais do que vinte laranjas por dia.

Günde 20 portakaldan daha fazla yemenin sağlıksız olduğunu düşünüyorum.