Translation of "Flutua" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Flutua" in a sentence and their turkish translations:

Madeira flutua, mas ferro afunda.

Ahşap yüzer, ancak demir batar.

Uma nuvem branca flutua no céu azul.

Bir beyaz bulut, mavi gökyüzünde yüzüyor.

- O preço do ouro muda diariamente.
- O preço do ouro flutua diariamente.

Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır.

Se uma gotícula flutua e evapora, ela deixa o vírus no ar

Bir damlacık havada süzülür ve sonra buharlaşırsa bu virüsün bir süreliğine