Translation of "Estrangeiras" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Estrangeiras" in a sentence and their turkish translations:

... empresas estrangeiras e organizações militares.

...yabancı şirketleri ve askerî kuruluşları soyuyorlardı.

Aprender línguas estrangeiras é chato.

- Yabancı dilleri öğrenme sıkıcıdır.
- Yabancı diller öğrenmek sıkıcıdır.

Tom fala duas línguas estrangeiras.

Tom iki yabancı dil konuşur.

Tom fala três línguas estrangeiras.

Tom üç tane yabancı dil konuşabilir.

Preciso estudar muitas línguas estrangeiras.

Bir sürü yabancı dil çalışmam gerekiyor.

Estou aprendendo duas línguas estrangeiras.

- Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
- İki yabancı dil öğreniyorum.

Eles falam duas línguas estrangeiras.

Onlar iki tane yabancı dil konuşurlar.

Quantas línguas estrangeiras você fala?

Kaç tane yabancı dil konuşabiliyorsun?

Quantas línguas estrangeiras tu conheces?

Kaç tane yabancı dil biliyorsun?

- Eles são estrangeiros.
- Elas são estrangeiras.

Onlar yabancı.

É divertido aprender gírias em línguas estrangeiras.

Yabancı dillerde argo kelimeler öğrenmek eğlencelidir.

As crianças têm que aprender línguas estrangeiras.

Çocuklar yabancı diller öğrenmek zorundalar.

Dependemos de nações estrangeiras para nossos recursos naturais.

Doğal kaynaklarımız için yabancı milletlere bağımlıyız.

O que te motiva a aprender línguas estrangeiras?

Yabancı dil öğrenmek için seni ne motive ediyor.

Eu finalmente compreendi a importância das línguas estrangeiras.

Sonunda yabancı dillerin önemini anladım.

O esperanto é um auxílio para ensinar línguas estrangeiras.

Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır.

As preposições geralmente causam problemas aos estudantes de línguas estrangeiras.

Edatlar yabancı dil öğrencileri için genellikle sorunlara neden olurlar.

- Ela fala duas línguas estrangeiras.
- Ela fala dois idiomas estrangeiros.

İki yabancı dil konuşur.

Entre os convidados para a festa, havia duas mulheres estrangeiras.

Partiye davet edilmiş konuklar arasında iki yabancı bayan vardı.

Via de regra, os japoneses não são habilidosos em línguas estrangeiras.

Kural olarak, Japon halkı yabancı dillerde iyi değil.

- Eu gosto de idiomas.
- Gosto de idiomas.
- Gosto de línguas estrangeiras.

- Dilleri severim.
- Dilleri seviyorum.

Eu leio em muitas línguas estrangeiras, mas não falo nenhuma delas.

Birçok yabancı dili okurum ama herhangi birini konuşmam.

- Falar idiomas estrangeiros não é fácil.
- Falar línguas estrangeiras não é fácil.

Yabancı dilleri konuşmak kolay değildir.

Existem aulas de línguas estrangeiras em nosso projeto de educação de adultos.

Yetişkin eğitimi projemizde yabancı dil dersleri vardır.

- Tom tem facilidade de aprender línguas estrangeiras.
- Tom tem facilidade de aprender idiomas.

Tom'un yabancı dil edinimi için bir tesisi var.

Goethe alegou: "Quem não conhece línguas estrangeiras não sabe nada a respeito da sua".

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

Eu sei um pouquinho de muitas línguas estrangeiras, mas não sou fluente em nenhuma delas.

Birçok yabancı dilden az biraz anlarım, ama hiçbirinde akıcı değilim.

Isso tem levado uma série de empresas estrangeiras a estabelecer a sua residência fiscal na Suíça.

Bu durum pekçok yabancı şirketi mali merkezlerini İsviçre'de kurmak için cesaret veriyor.

E que tal montarmos um grupo no Facebook para que possamos discutir sobre o estudo de línguas estrangeiras?

Yabancı dil çalışmayı tartışmak için, hepsini beraberce bir gruba koysak nasıl olur?