Examples of using "Chato" in a sentence and their turkish translations:
Bu akılalmaz derecede sıkıcı.
Bu sıkıcı.
Ne can sıkıcı!
O sıkıcıydı.
Çok sıkıcı.
Bu oyun sıkıcı.
Golf sıkıcıdır.
Bu çok sıkıcı.
Amma sıkıcı.
Tom çok can sıkıcı.
O sıkıcı değil mi?
Bu yer sıkıcıdır.
Facebook sıkıcı.
Bu berbat olurdu.
Bu kitap sıkıcı mı?
O korkunç olmalı.
Tom sıkıcıdır.
Tom sıkıcı değil.
Tom çok sinir bozucu.
Bu video sıkıcı.
Bu çok sıkıcı.
Bu film sıkıcı.
- Yabancı dilleri öğrenme sıkıcıdır.
- Yabancı diller öğrenmek sıkıcıdır.
Kitabı sıkıcı buldum.
Sıkıldığımı mı düşünüyorsun?
Seni çok sıkıcı buluyorum.
Bu kitap gerçekten sıkıcı.
Bugün sıkıcı bir gün.
Evde kalmak sıkıcıdır.
Bu filmin bir fiyasko olduğu ortaya çıktı.
- Bu oyun gerçekten sıkıcı.
- Bu maç gerçekten sıkıcı.
Bu tip bir kişi sıkıcıdır.
Bu eğlenceli değil. Bu sıkıcı.
Sen can sıkıcısın.
Tom çok can sıkıcı, değil mi?
Tom can sıkıcı, değil mi?
Tom'un sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
Umarım çok sıkıcı değildi.
Deli olmak sıkılmaktan iyidir.
Ben gerçekten sıkıcı mıydım?
Bunun sıkıcı olacağını sana söyledim.
Ana dilini konuşmak kolay ama sıkıcı.
Yapacak bir şey olmaması çok sıkıcı.
Tom bana sıkıcı olduğumu söyledi.
Film öyle sıkıcıydı ki uyuyakaldım.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
Evde kalmak sıkıcıdır.
insanlar diyor abi o yalan ya sıkıyor gibi söylemlerle karşı karşıya kalabiliyor
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
Tom bana can sıkıcı olduğumu söyledi.
Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.