Examples of using "Cumprimentou" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye merhaba dedi.
O, bana "Merhaba" dedi.
O, onu neşeyle selamladı.
- O bir tebessümle beni selamladı.
- O, beni tebessümle selamladı.
Tom, Mary'yi Fransızca selamladı.
O, elini sallayarak onu selamladı.
O, büyük bir tebessümle beni selamladı.
Kız beni tebessümle selamladı.
O, her zaman yaptığı gibi neşeyle onu selamladı.
Dün senin oğlununla karşılaştım ve o beni kibarca selamladı.
Hiç Pfirsichbäumchen'i Almanca selamladın mı?