Examples of using "Brutal" in a sentence and their turkish translations:
Leyla acımasız saldırıyı hatırlayamıyor.
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.