Examples of using "Bob" in a sentence and their turkish translations:
Bob yemek pişirebilir.
Bob onu tekrar gördü.
- Onlar bana Bob diyorlar.
- Onlar bana Bob derler.
Bob bir mühendis oldu.
Bob bana yardımcı oldu.
- Ben size Bob diyebilir miyim?
- Sana Bob diyebilir miyim?
Bob benim arkadaşım.
- Bob çok mutlu idi.
- Bob çok mutluydu.
Bob hasta olabilir mi?
Evet, Bob bana yardım etti.
Bob'la tenis oynadım.
Bana Bob diyebilirsin.
Bob ve Mary teyp çalarlar.
Bob buraya geldi, değil mi?
Bob anne ve babasına nadiren yazar.
Bob çeşitli fındık türleri buldu.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
Bob "Dört buçuk pound" diyor.
Lütfen bana Bob diyebilirsin.
Bu Bob'ın kitabı mı?
Bob öğretmene bazı sorular sordu.
Bob eve bir pencereden girdi.
Bob senin gibi aynı yılda doğdu.
Bob rock müziğe ilgisini kaybetti.
Bob Tilkiye evde bakmak istedi.
Bob bana vurdu, ona değil.
"Saniyede altı peni" Bob ona hatırlatıyor.
Bob genellikle saat onda yatmaya gider.
Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.
Bob salyangoz yedi,sonra kustu.
Antrenör Bob'ı iyi bir oyuncu olarak düşünüyor.
Bob amcasının evinde kaldı.
Bob, her zaman 10:00 'da yatmaya gider.
Bob sadece gitar değil fakat aynı zamanda flüt de çalar.
Bob eşinin gecikmesine sabırsızlandı.
Bob Marley'in felsefesi sizin de felsefeniz olsun
Bob'ın babası bir kızlar okulunda öğretmenlik yapar.
Bob kendi işine başladığından beri üç yıl oldu.
Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.
Ona telefon ettiğimde Bob gitmek üzereydi.
Bob'un doğum günü partime geleceğinden şüpheliyim.
Bob sporlarda iyi olmadığı için erkek kardeşini küçümsüyor.
Bob futbol maçını izlemede heyecanlı görünüyor.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Bob'ı benimle getirtmektense sinemaya yalnız gitmeyi tercih ederim.
Bob'ın saat 10:00 'da yatağa gitme alışkanlığı vardır.
Benim adım Robert ama herkes bana Bob der.