Examples of using "Antigos" in a sentence and their turkish translations:
Ben eski arabaları severim.
Eski kitapları severim.
teröristler, cihatçılar ve eski aşırılık yanlılarıyla geçirdim.
Tom, antika saat koleksiyonu yapıyor.
Eski filmleri izlemez misin?
Birkaç tane eski bilgisayarım var.
Bunlar çok eski kitaplar.
çok eski zamanlarda bir topluluk vardı
eski mısırlılar pi sayısını biliyordu
Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.
Japonya'da birçok eski gelenek vardır.
Bazı çok eski pullara sahibim.
Avrupa'da birçok eski şato vardır.
Bu bilim adamı eski el yazmalarını inceler.
o zaman eski mısırlılar elektrik mi kullanıyorlardı
Eski kaleler ziyaret etmeye değerdir.
Tom eski kitaplarının hepsini yaktı.
Semtimizde pek çok eski bina vardır.
Tom eski defterlerini attı.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
Tom eski kitaplarından kurtuldu.
Geri gittim ve eski kayıtları inceledim.
- Tom ve Mary'nin her ikisi de eski filmleri severler.
- Hem Tom hem de Mary eski filmleri severler.
Planım İskoçya'daki eski kaleleri ziyaret etmektir.
Binalar eski ve çökmek üzereler.
Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.
Eski dilleri öğrenmeyi istiyorum.
Eski çağlardan beri insanlar şurup yapmak için avokadonun taşını kullanılmışlar.
Geçmiş hatalarının üzerinde durma.
kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi
Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken
Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek
ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı
Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik
Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.
eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor
yani eski mısırlılar 4 bin yıl önce pi sayısını kullanıyorlardı
Ben 15 yıl önce mezun olduğumdan beri eski sınıf arkadaşlarımdan herhangi birini görmedim.
Tom o kadar yaşlıydı ki, köydeki en yaşlılar bile onu yalnızca yaşlı bir adam olarak tanıyordu.