Examples of using "Zwyczajnie" in a sentence and their turkish translations:
Ben dün kaytardım.
Ben sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.
- İnanmıyorum işte.
- Sadece buna inanmıyorum.
çünkü sadece internete bağlanarak
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
Belki de daha gelişmiş ve daha düşmanca bir komşuyla
Sadece bir kahve istedim.
Onlar sadece tembel.
O az önce izinli gitti.
Onlar sadece onu anlamıyor.
- Henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Ben, henüz ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.
Ben sadece Tom'un yapmamı istediği her şeyi yapamadım.