Examples of using "Przejścia" in a sentence and their turkish translations:
- Buradan geçmenin yolu yok.
- Buradan hiç geçiş yok.
- Buradan geçiş yok.
- Gidecek uzun bir yolumuz var.
- Önümüzde uzun bir yol var.
Uzun mesafeler yürümem gerekecek, bu tarafa doğru.
Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.
- Tom emekliliğe zorlandı.
- Tom zorla emekli edildi.