Examples of using "Kimś" in a sentence and their turkish translations:
Birileriyle ilgilenmek.
Tom biriyle birlikte.
Biriyle konuşmalıyım.
Jane biriyle konuşuyor.
Sanırım birini unuttuk.
Tom birisiyle çıkıyor muydu?
Tom gerçekten hayran olduğum biri.
Ben de ofisten biriyle çıkıyorum.
Ailemin hoşlanmadığı birine aşık oldum.
Japonca konuşan biriyle konuşabilir miyim?
Onu seviyorum ama o başka birine âşık.
satış yapmayı, dışa dönük olmayı ve insanlarla konuşmayı içeren bir şey.
- Şu anda kimseyle görüşmüyor musun?
- Şu an kimseyle görüşmüyor musun?
Onun çok erkek arkadaşı var ama bu özel.
Telefonunu şarj eder misin? Biriyle konuşmak istiyorum.
Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
Hiç bu konularda kimseyle konuştunuz mu?
Hiç benim gibi biriyle çıkmayı düşünür müsün?
Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.
Tom ve Mary arkadaştan daha ileriler.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
Olmadığım bir şey gibi davranamam.