Translation of "방식으로" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "방식으로" in a sentence and their turkish translations:

대부분은 그들만의 방식으로

çoğunlukla, kendi farklı yollarıyla

대화에 참여하는 방식으로

korumak adına,

공평함은 놀라운 방식으로 작용합니다.

Adalet beklenmedik yollarla çalışır.

늘상 하는 화려한 방식으로 가져오겠습니다.

Onları her zamanki havalı tarzımda getireceğim.

나른한 생활 방식으로 악명 높죠.

ve bitkin hayat tarzları yüzünden lanetlenmişler,

마지막으로 긍정적인 방식으로 대화를 마무리지으세요.

Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın

그는 도로시 딜레이의 방식으로 훈련했고

Dorothy DeLay'in tarzı ile çalışmış

자연은 독특한 방식으로 그 모습을 드러냅니다.

Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda

저는 증오감을 넓은 방식으로 정의하고 있습니다.

Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum

비슷한 방식으로 행동하는 사람들을 사전에 예방해서

başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek

‎하지만 으스스한 방식으로 ‎식단을 보충하죠 ‎식충식물이거든요

Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.

각각의 방식으로 우리에게 생명력을 갖게 해주죠.

kendi çapında bizi hayatta tutan.

특정한 방식으로 덮혀지거나 증오의 대상이 돼 왔어요.

LGBTQI kadınlarının cinselliği için bu ikiye katlanıyor.

이 부품 세트와 창의적인 방식으로 지어진 이 도시는

Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,

우리는 특별하고 꽤나 독특한 방식으로 우리 여행의 장면을 포착했습니다.

Seyahatlerimizi özel ve farklı şekilde yakaladık.

여성이 남성보다 지속적인 방식으로 강렬하게 더 화를 낸다는 보고는

Bu odadaki insanları kesinlikle, muhtemelen şaşırtmaz ki

그런 방식으로 점에서 점으로 우리 뇌를 스캔할 수 있습니다.

Böylece nokta nokta tüm beyni tarayabiliriz.

‎그러나 저조도 카메라에 ‎다른 방식으로 빛을 내는 종이 ‎포착됐습니다

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

‎놀라운 방식으로 대처했죠 ‎빨판으로 불가사리를 떼서 ‎굴 밖으로 조심스레 밀어냈습니다

ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.