Translation of "놀라운" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "놀라운" in a sentence and their turkish translations:

놀라운 일이었습니다.

Olağanüstüydü.

놀라운 일이었죠.

Mükemmel.

‎놀라운 광경과...

Gölgeler içinde...

놀라운 일들이 생깁니다.

güzel şeyler oluyor.

정말 놀라운 점이죠.

Gerçekten şaşırtıcı.

정말 놀라운 것입니다.

Cidden inanılmaz.

멋지고 놀라운 일입니다.

Büyüleyici, inanılmaz bir şey.

매우 놀라운 일입니다.

Harika bir şey.

공평함은 놀라운 방식으로 작용합니다.

Adalet beklenmedik yollarla çalışır.

그런데 놀라운 일이 벌어졌습니다.

Sonra inanılmaz bir şey oldu.

이들은 또한 놀라운 협동심을 발휘했습니다.

Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.

이타주의와 협동이라는 놀라운 인간성의 요소를

insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz:

놀라운 일이 없었던 하루가 없지.

ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa,

6년 전에도 놀라운 일이 일어났는데요.

Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti.

‎하지만 헌츠먼거미는 ‎놀라운 능력이 있습니다

Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.

‎그리고 놀라운 세계를 ‎발견하게 되죠

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

‎밤은 놀라운 행동 양식을 이끌고

...gece, beraberinde sürpriz davranışlar getirir...

Issus 전투는 놀라운 승리였습니다 알렉산더.

Issus Muharebesi çarpıcı bir zaferdi Alexander için.

‎그때부터 놀라운 광경이 ‎펼쳐지기 시작했어요

Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.

완전히 받아들여진다는 건 놀라운 특권이었습니다.

Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek

놀라운 일이었죠, 상당히 수줍음 많은 친구거든요.

önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.

이는 인간의 놀라운 집념을 보여주는 동시에

insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin

이 기관이 그러한 놀라운 일을 합니다.

Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.

그들이 새롭게 이룰 놀라운 발전을 상상해보십시오.

Onların yapacakları muazzam buluşları düşünün:

이보다 더 놀라운 이유가 또 있습니다.

Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.

‎밤은 놀라운 시련들과 ‎둘도 없는 기회로

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

저는 이 놀라운 생물을 너무나 좋아하고

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

지구의 생명체에 대한 놀라운 발견들로 이끄는 도화선입니다.

çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.

당신은 종종 매우 놀라운 입장을 보이곤 했습니다.

Netflix'in akıllı algoritmalarını yaparken

우리 모두 이 놀라운 수치를 알고 있지요.

Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.

‎과연 지구의 밤에 ‎또 어떤 놀라운 사실이

Kim bilir daha ne sürprizler saklı...

저는 이들 빙하의 놀라운 역동성을 연구하게 되었습니다.

Bu müthiş buz dinamiklerini inceliyorum,

‎천적의 눈을 속일 ‎놀라운 방법을 찾아야 했죠

yırtıcıları kandırmak için inanılmaz yöntemler bulması gerekti.

‎저는 이 놀라운 생명체의 눈을 ‎지긋이 들여다봤죠

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

하지만 이것 역시 더 놀라운 궤적을 갖고 있습니다.

Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.

놀라운 건 2주가 지났는데 그분이 법정에 계시더라는 거죠.

Şaşırtıcı bir şekilde iki hafta geçti ve mahkemede oturuyordu.

‎그날은 문어가 절 따라오더군요 ‎그렇게 놀라운 경험은 ‎처음이었어요

Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.

‎동물들이 놀라운 방법으로 ‎새로운 밤의 세계를 ‎정복하는 모습을 알아봅니다

...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.

놀라운 사실은 중국이 예전에는 자급 자족이 가능한 국가였다는 점입니다.

İlginç bir şekilde Çin aslında gıdasal olarak kendine yeterliydi.

‎암컷 문어는 이런 식으로 ‎놀라운 창의력을 발휘해 ‎몸을 숨기는 거예요

Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.

‎놀라운 방식으로 대처했죠 ‎빨판으로 불가사리를 떼서 ‎굴 밖으로 조심스레 밀어냈습니다

ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

‎열화상 카메라가 ‎놀라운 전략을 보여줍니다 ‎암사자가 홀로 ‎어수선한 사자 무리를 벗어나더니

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

‎하지만 울버린의 놀라운 감각은 ‎오직 한 가지 목표에 ‎집중돼 있습니다 ‎죽은 먹이를 찾는 겁니다

Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.