Translation of "가득한" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "가득한" in a sentence and their turkish translations:

불안으로 가득한 무의식에 휘둘리지않아도 됩니다.

ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.

증오감으로 가득한 세상을 풀어내고 싶고

ortaya çıkarmam, anlamam ve düzeltmem gereken

저는 악기로 가득한 방에서 자라났고요,

Ben bu enstrüman dolu odada büyüdüm.

경기장에 가득한 팬은 그를 응원합니다.

ve arena tezahürat yapan fanlarla dolu.

좋습니다, 거미줄이 가득한 갱도로 가자고요? 좋아요

Buna bayıldım, örümcek ağlı tünelden mi gidelim? Tamam.

불안과 수치로 가득한 밑바닥으로 다시 내려오게 되고

güvensizlik ve utanma duyguları yeniden ortaya çıkar

낯선 사람들로 가득한 곳에서 이렇게 앞에 서서,

bir oda dolusu yabancının karşısında durabilen

‎빽빽한 캐노피 아래에선 ‎자라지 않는 ‎신선한 풀이 가득한 곳

Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.