Examples of using "세상을" in a sentence and their turkish translations:
insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!
Merhaba dünya.
ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan
tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.
coğrafya derslerinde
(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --
Dünyayı değiştirmek istiyorlar.
Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?
İnsanların dünya hakkındaki çıkarımları nasıl yaptığını; sonuca nasıl vardığını,
Dünyayı daha iyi bir hale getirecek bir fikre
ve kaçırmış olabileceğimiz dünyaları bize gösterdiğini hatırlayın.
geçmiş dünyaları canlandırıyor.
mücadele imkânı istiyorlar.
İnanın bana, güzellik dünyayı kurtaracak.
ve bir gün tüm dünyaya yayılabilir.
ortaya çıkarmam, anlamam ve düzeltmem gereken
Dünyayı değiştirme amacım yok,
doğanın eşsiz yollarla kendini bize sunduğunu görürüz.
ama üç hafta önce ölmüştü.
O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
Birlikte var olabildiğimiz ve iş birliği yapabildiğimiz
dünyanın gidişatını değiştireceklerdi.
Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor
Gezegensel varlığımızın sonraki evresini güzel yapmayı seçelim
önemli olan, dünyayı döndüren şeyin para olduğunu hatırlamaktır.
iki farklı dünyamda da yolumu bir bukalemuna dönüşerek bulurdum.
Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.
Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.
çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.
karakterlerimin gözünden o dünyada yaşamaya çalışmak
Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.
Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,
yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.
...gece yaşayan en yakın kuzenlerimizin dünyasına bir göz atabilir.