Examples of using "오랑우탄이" in a sentence and their turkish translations:
Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.
Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler
Bu orangutanlar için yeterince iyiyse benim için de iyidir.
Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.
Bence insanlar orangutanları tarımsal bir böcek olarak görülüp avlıyor,
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.
tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.