Examples of using "Uscì" in a sentence and their turkish translations:
- O dışarı gitti.
- O dışarı çıktı.
O dışarı gitti.
Karanlıktan çıkarak ışığa çıktı.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
Tom saklandığı yerden çıktı.
O odadan ayrıldı ve dışarı çıktı.
O biraz yiyecek almak için dışarı çıktı.
Tom dışarı gitti.
O, odadan çıktı.
O, pencereden çıktı.
O, aceleyle dışarı çıktı.
O dışarı balık tutmaya gitti.
O hiç dışarı çıkmadı.
Güneş çıktı.
O, yemek yemek için dışarı gitti.
Ben girer girmez, o, odayı terk etti.
O, restorandan çıktı.
Tom hastaneden çıktı.
O, evden çıktı.
Kapı açıldı ve adam dışarı yürüdü.
Tom elleri yukarıda evden çıktı.
O yağmurda dışarı gitti.
Tom yemek yemek için dışarı çıktı.
O, öfkeyle odadan çıktı.
Tom odadan çıktı.
Tom, Mary ile dışarı çıktı.
Sami odadan dışarı çıktı.
Avukat, sekreteriyle birlikte dışarı çıktı.
O giyindi ve dışarı çıktı.
O giyindi ve dışarı çıktı.
İnsanlar onun müziğini dinlemek için evlerinden çıktılar.
O ön kapıdan çıktığında otobüs köşeden geliyordu.
Tom belinde bir havluyla banyodan çıktı.
Tek kelime söylemeden çıktı.
İstasyondan çıktı ve yakındaki telefon kulübesine girdi.
Yürüyüşe çıktı.
Akira birkaç dakika için dışarı çıktı.
Tom yağmurda dışarıya çıktı.
Tom ofisinden çıktı.
Tom gizlice bürodan çıktı.
Tom şapka takmadan dışarı çıktı.
Tom arkadaşlarıyla dışarı çıktı.
Tom otuz yıl sonra hapisten çıktı.
Tom dışarı çıktı.
Tom dans etmek için dışarı çıktı.
Tom asla komadan çıkmadı.
Tom küvetten çıktı.
Tom arabadan indi.
İşini bitirdiğinde dışarı çıktı.
Yaşlı kadın otobüsten çıktı.
Ay bulutların arkasından çıktı.
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
Masanın altından bir kedi çıktı.
O hoşça kal demeden evden ayrıldı.
Tom dışarı çıktı ve kapıyı açık bıraktı.
Tom birden öfkelendi.
Tom köpeği ile yürüyüşe çıktı.
Birdenbire öfkelendi.