Examples of using "Un'enorme" in a sentence and their turkish translations:
Büyük bir patlama vardı.
Tom'un büyük bir bıçak koleksiyonu var.
Bu kocaman bir zaman kaybıdır.
Beyler, biliyorsunuz ki tek bir şey bile büyük bir fark yaratır.
risk almada iyi olabilirlerdi.
İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Tom'un yapması gereken yığınla iş var.
Bu da inanılmaz oranda kamu harcaması ve bir sürü bürokrasi anlamına geliyor.
Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Burada insanlar şehrin tersine döneceğini bilerek,
O, büyük bir zaman kaybıdır.