Examples of using "Esiste" in a sentence and their turkish translations:
Tanrı var mı?
Aşk var mıdır?
Var mı?
Yok öyle bir şey.
Aşk var mıdır?
- Allah vardır.
- Tanrı vardır.
- Var mısın?
- Var mısınız?
- Aşk mevcut değildir.
- Aşk yoktur.
Noel Baba vardır.
Neyse ki, böyle bir şey var:
Bu cümle yok.
Molise yoktur.
Mükemmellik yoktur.
Bu cümle zaten var.
Mahremiyet yok.
Sihirli bir çözüm yok.
Böyle bir kelime gerçekten var mı ya?
Sonuç önemsiz görünebilir: Esperanto vardır.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
Lütfen bana doğruyu söyle ; Noel Baba var mı?
Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.
Görsel gerçekten de sadece zihninizde.
Irkçılık televizyonda bile var.
Piyangoyu mu kazandın? Hadi canım!
Berlin Duvarı hala var mı?
Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.
İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
O cümle herhangi bir şarkıda yok.
ve onları geri getirmenin bir formülü yok."
Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,
Kara büyü diye bir şey yoktur.
Niçin İtalya Güzeli var ama İtalya Yakışıklısı yok.
Noel Baba gerçek mi?
Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:
Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.
Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.
Diğer gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyorum.
ß harfi İsviçre klavyesinde yok.
Bildiğim kadarıyla böyle bir işlev yok.
Yanlış olduğu çok açıkken neden halâ bizimle?
Tanrı var değildir.
Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.
Japoncada benzer bir deyişiniz var mı?
Birincisi, ırk biyolojik bir şey değil,
Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.
Mutluluğa giden bir yol yoktur. Mutluluğun kendisi yoldur.
Gerçekten etkileyici sonuçlar yaratmak için imkansız şeyler yapmamızın
Sen var olduğun için her şey mükemmel.
Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
Eğer Facebook'ta yoksan, var değilsin.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.