Translation of "Un'abitudine" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Un'abitudine" in a sentence and their turkish translations:

- Non farne un'abitudine.
- Non ne faccia un'abitudine.
- Non fatene un'abitudine.

Bunu bir alışkanlık haline getirme.

Quella è un'abitudine fastidiosa.

Bu can sıkıcı bir alışkanlık.

Fumare è un'abitudine disgustosa.

Sigara içmek iğrenç bir alışkanlıktır.

- Perché pensi che fumare sia un'abitudine disgustosa?
- Perché pensa che fumare sia un'abitudine disgustosa?
- Perché pensate che fumare sia un'abitudine disgustosa?

Neden sigara içmenin iğrenç bir alışkanlık olduğunu düşünüyorsun?

Pensare negativamente può diventare un'abitudine.

Olumsuzca düşünmek alışkanlık haline gelebilir.

Fumare non è un'abitudine salutare.

Sigara içmek sağlıklı bir alışkanlık değildir.

Quando il porno è diventato un'abitudine...

Pornoyu alışkanlık haline getirdikten sonra...

Fumare non è un'abitudine ma una dipendenza.

Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.