Examples of using "Stufo" in a sentence and their turkish translations:
O işinden bıkmıştı.
Ben ondan bıktım.
O benim sorunlarımdan bıktı.
Senden bıktım.
Sırları saklamaktan bıktım.
İkiyüzlülükten bıktım.
Tom işinden bıkmıştı.
Onun övünmelerini dinlemekten usandım.
Ben ondan bıktım.
Ondan bıktım.
Balıktan bıktım.
Okuldan bıktım.
Toplantılardan bıktım.
Okumaktan bıktım.
Yalan söylemekten bıktım.
Senin ipuçlarından bıktım.
Sürekli şikayet etmeni duymaktan bıktım.
Hamburgerlerden bıktım.
Hamburgerlerden bıkıp usandım.
Bu düzenden bıktım.
Hasta olmaktan bıktım.
Çalışmaktan bıktım.
Onun tembelliğinden usandım.
Onun davranışından usandım.
Bu sıcak havadan bıktım.
- Tüm şikâyetinden bıktım.
- Ben tüm şikayetlerden bıktım.
Tom'un davranışından bıktım.
Tom, Mary'yi beklemekten bıkmıştı.
- Tom'un mazeretlerinden bıktım.
- Tom'un bahanelerinden sıkıldım.
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
Tom tüm şikâyetlerinden bıktı.
Didişmekten bıktım.
- Hâlâ benden bıkmadın mı?
- Henüz benden bıkmıyor musun?
Onun şikâyetlerinden bıktım.
Sıkıldım ve ayrıldım.
İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.