Examples of using "Sfortunati" in a sentence and their turkish translations:
Biz şanssızız.
Tom ve Mary şanssızlar.
ama bu sefer şansımız yaver gitmedi dostum!
Şanssız olduklarını söylediler.
Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.
Şanssız mısın?
Sen şanssızsın.
Hâlâ şanssız mısın?
Sen şanssızsın, değil mi?
Niye bu kadar şanssızsın?
Şanssızdın, değil mi?
Neden hep bu kadar şanssızsın?