Examples of using "Salire" in a sentence and their turkish translations:
Çocukların otobüse bindiğini gördük.
Onun gemiye binişini gördün mü?
Onun gemiye binişini gördün mü?
Hangi otobüse bineceğini ona söyle.
Bu trene binmek zorundayım.
Tom merdivene tırmanmaya başladı.
Onların otobüse bindiğini gördüm.
Nerede uçağa binebilirim?
Bu hâlâ yükseliyor.
Maliyetler yükselmeye devam etti.
Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
O, arabaya binmemiz için bizi davet etti.
Zaten fiyatlar yükselmeye başladı.
Yolcular artık trene binmeli.
Gemiye binme zamanı.
Otobüse ilk onlar bindi.
Otobüse binmek için bir bilet almalısın.
Otobüse binmek için bilete ihtiyacın var.
Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.
Arazi fiyatları yükselecek gibi görünüyor.
Herkes cennete gitmek ister ama hiç kimse ölmek istemez.
Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
Fiyatların tekrar artacağı söyleniyor.
Yukarıya gitme zamanı.
Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık.
Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.