Examples of using "Sull'autobus" in a sentence and their turkish translations:
Hepimiz otobüsteydik.
O, şemsiyeyi otobüste unuttu.
Ben yanlış otobüse bindim.
O, otobüste uyuyakaldı.
Hepimiz birlikte otobüsteydik.
Otobüste yemek yedim.
Otobüste öğle yemeği yiyebiliriz.
Hadi otobüse binelim.
Biz Shinjuku'da otobüse bindik.
Tom otobüste uyuyakaldı.
Tom yanlış otobüse bindi.
Otobüste yemek yedim.
Otobüste konuşabiliriz.
Tom otobüse bindi.
Tom otobüsteydi.
Yanlış otobüsteydim.
Çocukların otobüse bindiğini gördük.
Otobüste tek Kanadalı değildim.
O, şemsiyesini otobüste bıraktı.
Şapkamı otobüste kaybettim.
Sık sık onunla otobüste konuşurum.
Tom kazara yanlış otobüse bindi.
Üç yolcu daha otobüse bindi.
Şemsiyesini otobüste bıraktı.
Otobüste elli yolcu vardı.
Tom da otobüsteydi.
Tom zaten otobüste.
Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
Tom şemsiyesini otobüste bıraktı.
Şemsiyemi otobüste unutabilirdim.
Sanırım yanlış otobüsteyim.
Evrak çantamı otobüste bıraktım.
O ve ben sık sık otobüste sohbet ederiz.
Şemsiyeni otobüste bıraktım.
Kamerayı dikkatsizce otobüste unuttu.
Cüzdanımı otobüste bırakmış olabilirim.
Neden Tom otobüse binmedi?
Otobüste beşten fazla yolcu yoktu.
Tom okula gitmek için otobüse bindi.
Otobüse binmek için bir bilet almalısın.
Otobüse binmek için bilete ihtiyacın var.
Otobüste ayakta durmaktan nefret ediyorum.
Tom kamerasını arabada bırakacak kadar dikkatsizdi.