Translation of "Russia" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Russia" in a sentence and their turkish translations:

- Sono nato in Russia.
- Sono nata in Russia.
- Nacqui in Russia.

Rusya'da doğdum.

- Vengo dalla Russia.
- Io vengo dalla Russia.

- Ben Rusyalıyım.
- Rusyalıyım.

- Amo la Russia.
- Io amo la Russia.

Rusya'yı seviyorum.

Russia, 1812.

Rusya, 1812.

Nevica in Russia.

Rusya'da kar yağar.

Dalla Russia al Canada.

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

La Russia è grande.

Rusya büyüktür.

Mosca è in Russia.

Moskova Rusya'dadır.

Questa è la Russia!

Burası Rusya'dır!

Abbiamo visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret ettik.

Hanno visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret ettiler.

Avete visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret ettiniz.

Hai visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret ettin.

Hai visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret ettin mi?

Avete visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret ettiniz mi?

Hanno visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret ettiler mi?

- Vorrei andare in Russia un giorno.
- Io vorrei andare in Russia un giorno.
- Mi piacerebbe andare in Russia un giorno.
- A me piacerebbe andare in Russia un giorno.

Bir ara Rusya'ya gitmek istiyorum.

Tra Stati Uniti e Russia.

küçük bir ada grubu.

La Russia si è svegliata.

Rusya uyandı.

Pskov è nella Russia meridionale.

Pskov güney Rusya'dadır.

La Russia non era capitalista.

Rusya kapitalist değildi.

La Russia rimarrà sempre unita.

Rusya daima birleşmiş olarak kalacaktır.

Non ho visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret etmedim.

Non abbiamo visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret etmedik.

Non hanno visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret etmediler.

Non avete visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret etmediniz.

Non hai visitato la Russia.

Rusya'yı ziyaret etmedin.

Non hai visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret etmedin mi?

Non avete visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret etmediniz mi?

Non hanno visitato la Russia?

Rusya'yı ziyaret etmediler mi?

Vado in vacanza in Russia.

Rusya'ya tatile gidiyorum.

Vai in vacanza in Russia.

Rusya'ya tatile gidiyorsun.

Andiamo in vacanza in Russia.

Rusya'ya tatile gidiyoruz.

Andate in vacanza in Russia.

Rusya'ya tatile gidiyorsunuz.

Vanno in vacanza in Russia.

Rusya'ya tatile gidiyorlar.

Vai in vacanza in Russia?

Rusya'ya tatile mi gidiyorsun?

Andiamo in vacanza in Russia?

Rusya'ya tatile mi gidiyoruz?

Andate in vacanza in Russia?

Rusya'ya tatile mi gidiyorsunuz?

Vanno in vacanza in Russia?

Rusya'ya tatile mi gidiyorlar?

- Nella Russia sovietica, il computer usa l'utente!
- Nella Russia sovietica, il computer utilizza l'utente!

Sovyet Rusya'da, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

- La Russia vi insegnerà una buona lezione.
- La Russia le insegnerà una buona lezione.

Rusya size güzel bir ders verecek.

- Napoleone ha guidato le sue truppe in Russia.
- Napoleone guidò le sue truppe in Russia.

Napolyon, askerlerini Rusya'ya yönlendirdi.

- Tom e Mary hanno adottato un bambino dalla Russia.
- Tom e Mary hanno adottato una bambina dalla Russia.
- Tom e Mary adottarono un bambino dalla Russia.
- Tom e Mary adottarono una bambina dalla Russia.

Tom ve Mary, Rusya'dan bir çocuk evlât edindi.

Vladivostok è una città in Russia.

Vladivostok, Rusya'da bir kenttir.

Mosca è la capitale della Russia.

Moskova, Rusya'nın başkentidir.

La Russia è più grande dell'Italia.

Rusya İtalya'dan daha büyük.

La Russia non è la Prussia.

Rusya, Prusya değil.

Non vado in vacanza in Russia.

Tatile Rusya'ya gitmiyorum.

Non vai in vacanza in Russia.

Tatile Rusya'ya gitmiyorsun.

Non andiamo in vacanza in Russia.

Tatile Rusya'ya gitmiyoruz.

Non andate in vacanza in Russia.

Tatile Rusya'ya gitmiyorsunuz.

Non vanno in vacanza in Russia.

Tatile Rusya'ya gitmiyorlar.

Non vai in vacanza in Russia?

Tatile Rusya'ya gitmiyor musun?

Non andiamo in vacanza in Russia?

Tatile Rusya'ya gitmiyor muyuz?

Non andate in vacanza in Russia?

Tatile Rusya'ya gitmiyor musunuz?

Non vanno in vacanza in Russia?

Tatile Rusya'ya gitmiyorlar mı?

La Russia è un paese molto grande.

Rusya çok büyük bir ülkedir.

La Russia si chiama "Rossiya" in russo.

Rusçada Rusya'ya "Rossiya" denir.

La Russia è la patria degli elefanti.

Rusya, fillerin olduğu bölümdür.

La Russia è più grande di Plutone.

Rusya Plüton'dan büyüktür.

Lo zar era il governatore della Russia.

Çar, Rusya'nın hükümdarıydı.

Qual è il salario minimo in Russia?

- Rusya'daki en düşük maaş nedir?
- Rusya'da asgari ücret ne kadar?

La Russia fa parte dell'Europa o dell'Asia?

- Rusya; Avrupa'nın mı, Asya'nın mı bir parçasıdır?
- Rusya Avrupa'nın mı yoksa Asya'nın mı bir parçasıdır?

- Napoleone ha fatto marciare le sue truppe fino alla Russia.
- Napoleone fece marciare le sue truppe fino alla Russia.

Napolyon ordularını Rusya'ya yürüttü.

Per le proprie campagne in Russia e Germania.

Rusya ve Almanya'daki kendi kampanyaları için giderek

La Russia sta affrontando delle grandi difficoltà economiche.

- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.

La Francia era in guerra con la Russia.

Fransa, Rusya ile savaştaydı.

Nella Russia sovietica la televisione guarda il pubblico!

- Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!

In Russia era in vigore il calendario giuliano.

- Jülyen takvimi Rusya'da geçerliydi.
- Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.

Non tutti i cittadini della Russia sono russi.

Rusya'nın her vatandaşı Rus değildir.

Gli Stati Uniti stanno preparando nuove sanzioni contro la Russia.

ABD, Rusya'ya karşı yeni yaptırımlara hazırlanıyor.

La Russia è una minaccia per tutto il mondo civile.

Rusya tüm medeni dünya için bir tehdittir.

- La Russia ha perso 20 milioni di persone durante la Seconda Guerra Mondiale.
- La Russia ha perso venti milioni di persone durante la Seconda Guerra Mondiale.

- Rusya, II. Dünya Savaşı sırasında 20 milyon insan kaybetti.
- Rusya, İkinci Dünya Savaşı sırasında 20 milyon insan kaybetti.

Fu suddivisa in varie parti, delle quali la maggiore spettava alla Russia.

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

La resilienza della Russia è diversa da qualsiasi cosa abbia mai incontrato.

Rusya'nın dayanıklılığı, sahip olduğu her şeye benzemiyor hiç karşılaşmadım.

Il lago Baikal in Russia è il lago più profondo del mondo.

Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.

La Russia è una sciarada avvolta da un mistero dentro un enigma.

Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

In Russia e in Germania le persone lavorano 8 ore al giorno.

Rusya ve Almanya'da insanlar günde sekiz saat çalışırlar.

La Russia si unì alla coalizione dei poteri Europei che lottavano contro la Rivoluzione Francese.

Rusya avrupalı güçlerin İhtilal Fransasına karşı oluşturduğu koalisyona katılmıştır.

Fece partecipare la Russia alla Guerra dei Sette Anni contro Federico il Grande di Prussia.

O Rusya'yı Avusturya ve Fransa'nın yanında Prusya'ya karşı savaşa sürükledi.

Sarebbe stato necessario in Russia, e fu richiamato nel 1812, con il comando del Terzo Corpo.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

Ma la sua fede cieca nell'Imperatore non è sopravvissuta alla Russia ... d'ora in poi, avrebbe combattuto

Ancak İmparator'a olan körü körüne inancı Rusya'dan sağ çıkamadı ... bundan sonra

La Russia è il paese più grande del mondo e il Vaticano è il più piccolo.

Rusya, dünyadaki en büyük devlettir ve Vatikan dünyadaki en küçük devlettir.

Mentre la Grande Armée avanzava più in profondità nella Russia, Ney era sempre vicino all'azione, guidando gli

Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı

La logica e il buon senso suggeriscono che la Russia, l'Unione Europea e gli Stati Uniti devono agire insieme.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

La guerra cominciò male per la Russia, con la disastrosa sconfitta ad opera di Carlo XII di Svezia a Narva.

Savaş Rusya için savaş Narva Yenigisi ile kötü başladı.