Examples of using "Rane" in a sentence and their turkish translations:
Kurbağalar.
Tetarlar kurbağa olurlar.
Ben onun kurbağa yediğini duyuyorum.
Tüm bebek kurbağalar çıtırdıyor.
Bu gölette bir sürü kurbağa vardı.
Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
Kurbağalar ne kadar yaşar?
Kurbağalar böyle inanılmaz yaratıklardır.
Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.
Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.