Translation of "Prede" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Prede" in a sentence and their turkish translations:

E catturare prede più grandi.

Ve daha büyük avlara yeltenebilirler.

Predatori e prede sono alla pari.

Avcı ve avın şartları eşitleniyor.

Delle ricche prede per un gamberetto affamato.

Aç bir teke için zengin bir seçki.

Diventano facili prede dei populisti alle elezioni,

Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.

Può abbattere prede anche dieci volte più grandi.

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

Gli inesperti cuccioli di otaria sono facili prede.

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

Se è troppo fioca, non vedranno le prede.

Çok karanlık olursa avlarını göremezler.

Ma, disorientati e separati dal banco, sono facili prede.

Ama kafaları karışmış ve sürüden ayrı düşmüş olduklarından kolay av oluyorlar.

I leoni catturano il 90% delle prede durante la notte.

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

I predatori devono sviluppare modi ancora più ingegnosi per battere in astuzia le prede.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Ma ancora non ne abbiamo compreso il motivo. Forse è per attirare le prede.

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

E secondo gli esperti, questo killer strisciante è aggressivo, ma non considera gli umani come prede.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

Facili prede in una giungla urbana come Mumbai, dove li ha visti agire in prima persona.

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.

Una tale abbondanza di prede rende questo posto perfetto per insegnare a un giovane giaguaro a cavarsela da solo.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.