Examples of using "Poteva" in a sentence and their turkish translations:
Bunun olabileceğini biliyordum.
Kimse ona bir şey söyleyemedi.
Kimse ona bir şey söyleyemedi.
O, üniversiteye gidemedi.
Bu önlenebilirdi.
Kimse onlara bir şey söyleyemedi.
Tom elinden geleni yaptı.
Tom nasıl yardım edebileceğini sordu.
Kimse sebebini bulamamıştı.
O, onu yapabileceğini söyledi.
Oğlum ölebilirdi.
O teyit edilemedi.
O Tom olamazdı.
Bu çok daha kötü olabilirdi.
Tom bir avukatı göze alamadı.
Tom'la bağlantı kurulamadı.
Tom nasıl hayır diyebilir?
O çok hızlı koşamadı.
Hiçbir şey onu durduramazdı.
Doktor, yapabileceği her şeyi yaptı.
Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle çığlık attı.
Tom Mary'ye onu öpebilip öpemeyeceğini sordu.
Yoksa bu çok üzücü bir hikaye olurdu.
Bu konuda hiçbir şey yapamazdınız.
O zaman o yirmili yaşlarında olamazdı.
Carol gözyaşlarını tutamadı.
Hiçbir gemi Küba'ya ulaşamadı.
Tom onu da yapamadı.
Tom daha mutlu olamazdı.
Tom daha fazla isteyemedi.
O bunu göze alamazdı.
O direnemedi.
Tom bir şey yapamayacağını söyledi.
Elinden geldiğince hızlı koşmaya çalıştı.
- Tom'un konsere gitmek için yeterli parası yoktu.
- Tom konsere gitmeyi göze alamadı.
Tom bir avukat tutmayı göze alamadı.
Lee işi kabul edemeyeceğini söyledi.
Tom Mary'ye yardım etmek için elinden gelen her şeyi yaptı.
Aklına gelen tek bir şey vardı.
ama o çok rahattı.
de başını belaya sokabileceğine dair işaretler zaten vardı .
O hastaydı, bu yüzden gelemedi.
Tom sadece hayır diyemedi.
Hiç kimse çalışamazdı.
Tom elinden gelen her şeyi yaptı.
Marcus'un ne itiraf ettiği ne de inkar ettiği duyuldu.
Tom ona inanamadığını söyledi.
Ters gidebilecek her şey ters gitti.
Onun Fransızcası akıcı değil.
Tom bana paltosunu nereye koyabileceğini sordu.
Tom Mary'yi korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Ben Tom'a reddedemeyeceği bir teklif yaptım.
Tom Mary'ye evine yürüyüp yürüyemeyeceğini sordu.
kimsenin öngöremediği bir şekilde.
Sierra Leone nasıl dijital ekonomide yer alabilir,
Ancak Koalisyon juggernaut olamazdı durdu.
O, fakirdi ve bir ceket satın alamadı.
Ağlamamak elinde değildi.
O kadar basit olamayacağını biliyordum.
Kimse bu işbirliğinin sonucunu tahmin edemedi.
Tom Mary'nin eğlendiğini söyleyebilirdi.
Tom satırlarının hiçbirini hatırlayamadı.
- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.
Tom, Mary'ye güvenemedi.
Tom başka bir boşanmaya daha gücünün yetebileceğini söyledi.
O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.
Bu yüzden cankurtaran beni ne görebilmiş ne de duyabilmişti.
Bu sırada, İtalya eski, güzel devalüasyona dönemezdi.
Tom nefes alamıyordu.
Tom onun hakkında konuşmayı durduramadı.
Tom, Mary'yi görebilir.
Tom Mary'nin kendini gerçekten sevdiğine inanamadı.
Tom yürüyemedi.
Tom Mary için yapabileceği her şeyi yaptı.
Tom değiştiremedi.
Tom anlayamadı.
Tom onu yapamadı.
Tom konuşamıyordu.
Tom kendini kontrol edemedi.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Kimse Tom'u bulamadı.
Tom Mary'ye onu bugün yapabileceğini söyledi.
Tom her şeyi yapabilir.
Tom'un bunu yapabileceğini biliyordum.
Tom yollar kapalı olduğu için kayak alanına gidemedi.
Tom bana Mary'ye güvenilemeyeceğini söyledi.
O, senin güvenebileceğin türde bir kişiydi.
Süvari bir süratliden daha hızlı ilerleyemezdi.
Onun için üzülmemek elinde değildi.
Ken, Tom'a onun reddedemeyeceği bir teklif yaptı.
Mary, Tom'a reddedemeyeceği bir öneri yaptı.
Tom'a asistanım olabileceğini söyledim.
Tom bildiği her şeyi Mary'ye söyleyemedi.
Mary'nin onu gerçekten söyleyeceğini hayal edemedi.
- Tom Mary'nin aksanına göre onun muhtemelen İrlandalı olduğunu söyleyebiliyordu.
- Tom aksanından, Meryem'in muhtemelen İrlandalı olduğunu fark etti.
Tom daha kötü yapabilirdi.
O düğüne gidemedi.
Tom bunu yapamadı, değil mi?
Tom yardım edebilip edemeyeceğini sordu.