Examples of using "Piano" in a sentence and their turkish translations:
Sesini alçalt.
Kaçıncı kat?
Bir planın var mı?
Herhangi bir planın var mı?
Plan işe yarayacak mı?
Hangi katta oturuyorsun?
O plandan vazgeçti.
Hâlâ piyano çalıyor musun?
Planı seviyor musun?
Planın işe yaradı.
- Planın ayrıntıları açıklanmadı.
- Planın detayları açıklanmadı.
- Daha iyi bir planın var mı?
- Daha iyi bir planınız var mı?
Henüz bir planın yok mu?
Ben sekizinci kattayım.
Bir planım var.
Bir planın var mı?
Onlar sekizinci kattalar.
O plan başarısız oldu.
O planı seviyorum.
Tom usulca güldü.
Bir planım vardı.
Ben planınızı onaylıyorum.
Beşinci katta oturuyorum.
O hangi katta yaşıyor?
Ben planı değiştirmek zorunda kaldım.
Bana planından bahset.
Bir piyano pahalıdır.
O benim planımı onayladı.
- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.
O onların planı üzerinde düşündü.
Planın nedir?
Planın berbat.
Neden planı değiştirdin?
Planın başarısız oldu.
Planınız mükemmel.
Bu planı kim yaptı?
Planımız başarısız oldu.
Yeni bir planım var.
Daha iyi bir planım var.
Bir plana ihtiyacım var.
Harika bir planım var.
Tom plandan vazgeçti.
Onların planını onaylıyorum.
Plan hakkında düşünüyordum.
Onların başka bir planı var.
Bir planımız yok.
Bir planım var bile.
Bu bizim planımızdı.
Benim için bir plan gibi görünüyor.
Onun planını onaylıyorum.
Tom planı değiştirdi.
O, plandan vazgeçmedi.
Bizim bir plana ihtiyacımız var.
O, plan değil.
Planı değiştirdim.
Biz üçüncü kattayız.
Bir planım var. Endişelenme.
Onlar alt katta yaşıyor.
Durun, yavaş olun çocuklar.
O sekizinci kattadır.
Bir planımız var.
Plana sadık kalalım.
İşte plan.
Bu planı deneyelim.
Piyano çalarım.
Plan başarılı olacaktır.
Arabaya yavaş gitmesi için sinyal verdim.
Onun planı bir köşeye atıldı.
Planın muhteşem görünüyor.
Şimdi plan ne?
Tom hangi katta yaşıyor?
Tom plana karşı çıkıyor.
Tom'un şimdi bir planı var.
Saatlerce planla ilgili konuştular.
Onun planını kabul ediyorum.
O yeni planı protesto etti.
Hafta sonu için bir planın var mı?
Bu planla ilgili bir sorunun var mı?
Senin planını çok beğeniyorum!
İnşallah planın işe yarar.
- Planını onaylayamam.
- Senin planını kabul edemem.
- Asansörü beşinci kata götür.
- Asansörle beşinci kata çıkın.
- Beşinci kata kadar asansöre binin.
Senin planın işlemedi.
O senin planındı, değil mi?
- Tanrının sizin için bir planı var.
- Allah'ın senin için bir planı var.
Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.
Biz planımıza sadık kalmalıyız.
Ben planı onaylayamam.
O, ona planından bahsetti.
O, yeni plan üzerinde çalışıyor.
Planı uygulamaya koydum.
Planı değiştirmek zorundayız.
Üst kattaydım.
Ben aşağıya koştum.