Examples of using "Petrolio" in a sentence and their turkish translations:
Petrol pahalı.
Dünya petrolü tüketiyor.
Yakında artık petrolümüz olmayacak.
Petrol Arabistan'da bolca bulunur.
- Bush petrolle ilgili değildir.
- Bush petrole ilgili duymaz.
- Bush petrolle ilgilenmez.
İthal petrol sıkıntısı vardı.
ABD petrol bakımından zengindir.
Petrol arzı sınırsız değildir.
Bu ülkede petrol sıkıntımız yok.
Şu ülkede petrol çoktur.
Daha yüksek gaz fiyatları enflasyona neden oluyor.
Ham petrol fiyatı düşüyor.
Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.
Yağ çeşitli makinelerin çalıştırılabilmesi için gereklidir.
Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
Artık Irak en önemli petrol tedarikçisi konumunda.
Bu hafta petrol fiyatı düşük.
Petrol taşıyan bir gemiye petrol tankeri denir.
Petrol fiyatı yükseldi.
Petrol bir yüz yıl daha sürmeyebilir.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Japonya petrolde yabancı ülkelere bağımlıdır.
Ham petrol fiyatı düşmektedir.
- Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur.
- Petrol eski çağlardan beri önemli olmuştur.
Şu ülkenin parası petrolden geliyor.
Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.
Petrokimyasallar petrolden türetilen kimyasal ürünlerdir.
Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?
Petrolün fiyatı varili 30 doların alına düştü.
1973'te petrol varil başına üç dolara mal oldu; 2008'de - varil başına 80 dolar.
Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.