Examples of using "Persino" in a sentence and their turkish translations:
İndus bile -
Tom bile yüzebilir.
Bu da gerçek mi?
Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.
ve hatta Alzheimer riskinizin artması
ve hatta hayat kurtarabilir.
Tom bile şaşırmış görünüyordu.
cep telefonuyla bile satın alıyor.
Tom bile Mary'ye sarıldı.
Tom bile yalan söyledi.
Hatta Hollywood filmlerini.
hatta gerçek vücut çeşitliliğini destekleyen,
Faşistler bile topluluk arayışında,
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Baksanıza, yakalanmış bir cırcır böceği bile var, gördünüz mü?
Bazen tekrar hasta olmanın hayalini bile kurdum.
Tom bile etkilendi.
Tom bile şaşırmıştı.
Tom bile dinliyor.
Tom bile kızgın görünüyordu.
Tom bile yüzüyor.
Tom bile gülümsedi.
Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.
O, George Washington'u bile eleştirdi.
Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
ve hatta tele satışlar ve müşteri hizmetleri
Tom Almanya'da biraz Türkçe bile öğrendi.
Tom bile ikna edilmedi?
Tom bile Fransızca konuşabiliyor.
kanser tecrübeleri bile daha az stresli hâle geliyor.
Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine
hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile.
Her şeyden şüphe duyarım, kendi şüphelerimden bile.
Uzmanlar bile bu tablonun gerçek bir Rembrandt olduğunu düşündü.
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
O bile sigara içmeyi bıraktı.
İşe yarayabilir bile.
Tom Fransızca da biliyor.
Bir çocuk bile onu anlayabilir.
Bugün Tom bile eğleniyordu.
Tom bile onu biliyordu.
Onlara bir mektup bile yazdım.
Ona bir mektup bile yazdım.
Ona bir mektup bile yazdım.
Tom bile Fransızca konuşuyordu.
Tom ve Mary bile dinliyorlar.
Son damlasına kadar içtim.
Napolyon bile onun çok şiddetli olup olmadığını merak etti, Soult cevap verdi, “
Giderek daha uzaklaşıyordu ve yardımcıları bile onu sevmekte zorlanıyordu.
Tom'a bir mektup bile yazdım.
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Tom bile öyle düşünüyor.
- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.
Mary'nin yalan söylemesine Tom bile şaşırdı.
Tom evli ve hatta bir oğlu var.
- Tom bile bugünkü sınavda başarısız oldu.
- Bugünkü sınavı Tom bile geçemedi.
Tom bile biraz şaşırdı.
Tom bile Mary'den korkuyor.
Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır
Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.
Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.
Polis, Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair iddiasını araştırdı mı ki?
Onu öğretmeni bile anlamadı.
Büyükannem bile SMS gönderebilir.
Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak!
Bu kitap o kadar kolay ki bir çocuk bile onu okuyabilir.