Translation of "Vite" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Vite" in a sentence and their turkish translations:

- Puoi cambiare delle vite.
- Può cambiare delle vite.
- Potete cambiare delle vite.

Yaşamları değiştirebilirsiniz.

- Ha salvato le nostre vite.
- Salvò le nostre vite.

O hayatlarımızı kurtardı.

- Le nostre vite sono cambiate.
- le nostre vite cambiarono.

Hayatlarımız değişti.

- Un gatto ha nove vite.
- I gatti hanno nove vite.

Kediler dokuz canlıdır.

E persino salvare vite.

ve hatta hayat kurtarabilir.

Salvare miliardi di vite,

Milyarlarca can kurtarmak,

- Questa vite è fatta in Cina.
- Questa vite è prodotta in Cina.

Bu vida Çin'de yapılır.

- Le nostre vite sono nelle tue mani.
- Le nostre vite sono nelle sue mani.
- Le nostre vite sono nelle vostre mani.

Hayatlarımız sizin elinizdedir.

Rinunciare alle loro vite intere

kariyerlerinden, toptan hayatlarından

Tutto nell'interesse delle vostre vite,

Hepsi hayatınız uğruna,

Un gatto ha nove vite.

- Bir kedi dokuz canlıdır.
- Bir kedinin dokuz canı vardır.

I trapianti salvano le vite.

Nakiller hayat kurtarırlar.

I dottori salvano delle vite.

Doktorlar hayatlar kurtarır.

Questo potrebbe salvare molte vite.

Bu birçok hayat kurtarabilir.

Tom ha salvato molte vite.

- Tom çok sayıda hayat kurtardı.
- Tom bir sürü hayat kurtardı.
- Tom bayağı hayat kurtardı.

Ci sono vite in gioco.

Tehlikede olan hayatlar vardır.

I gatti hanno sette vite.

Kedilerin yedi canı vardır.

= creazione delle esperienze delle vostre vite".

=hayatının biçimlenmesi" dir.

E li bandiamo dalle nostre vite.

sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.

La medicina può salvare le vite.

Tıp bilimi insanları kurtarır.

Le vostre vite possono in pericolo.

Hayatlarınız tehlikede olabilir.

Le mani pulite salvano delle vite.

Temiz eller hayat kurtarır.

Le vostre vite sono in pericolo.

Hayatınız tehlikede.

Personaggi che fossero protagonisti delle loro vite,

kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

E nondimeno, ancora domina le nostre vite.

Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.

Per allentare una vite, ruotala verso sinistra.

Bir vidayı gevşetmek için, sola çevirin.

Ingombriamo le nostre vite con altre cianfrusaglie.

Daha fazla dağınıklık ile hayatımızı darmadağın ediyoruz.

Casi come questi possono salvare milioni di vite

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

E rivelare le vite segrete che vi abitano,

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

I bambini sono i fiori delle nostre vite.

Çocuklar hayatlarımızın çiçekleridir.

Che i loro figli non avranno delle vite migliori.

çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanmıyorlar.

Alcuni di questi strumenti possiamo portarli nelle nostre vite,

Bazılarını kendi hayatlarımızda,

Hanno vinto la battaglia al costo di molte vite.

Birçok hayat pahasına savaşı kazandılar.

Ma anche di come siamo influenzati nelle nostre vite quotidiane.

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

Che si sono lasciate alle spalle intere vite di odio,

bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile

In modo strano, le nostre vite si rispecchiavano a vicenda.

Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.

Capisci quanto siano vulnerabili le vite di questi animali selvatici.

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

Tom e Maria volevano passare il resto delle loro vite insieme.

Tom ve Mary yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmek istediler.

Le nostre vite, i nostri sogni, il nostro futuro non ci appartengono,

yaşamlarımız, hayallerimiz, geleceğimiz kendimize ait değil,

Perché aiuta a contenere la diffusione delle malattie e può salvare vite.

Çünkü bu, hastalığın yayılımını kontrol altında tutuyor ve hayatlar kurtarıyor.

E poi, quanto siano vulnerabili le vite di tutti noi su questo pianeta.

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

Per milioni di anni la luna e le maree hanno determinato le vite delle creature marine.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Dite ai nostri nemici che potranno prendersi le nostre vite, ma non potranno mai toglierci la nostra libertà!

Düşmanlarımıza, canımızı alsalar da, özgürlüğümüzü asla alamayacaklarını söyle!