Examples of using "Permettono" in a sentence and their turkish translations:
Onlar diskoya gitmemize izin vermezler.
Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar
Daha fazla söylememe koşullar izin vermiyor.
...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...
Onların az geliri birçok lükse izin vermiyor.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Derisinin zarları sayesinde onu güvende tutabiliyor... ...ağaçların tepesinde.