Translation of "Dati" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Dati" in a sentence and their turkish translations:

- Ho studiato i tuoi dati.
- Ho studiato i vostri dati.
- Ho studiato i suoi dati.

Senin verilerini okudum.

- Vuoi sovrascrivere i dati salvati?
- Vuole sovrascrivere i dati salvati?
- Volete sovrascrivere i dati salvati?

Kaydedilmiş verinin üzerine yazmak ister misin?

- Sta raccogliendo diversi dati.
- Lui sta raccogliendo diversi dati.

O çeşitli veriler topluyor.

- Sta raccogliendo dei dati.
- Lui sta raccogliendo dei dati.

O veri topluyor.

- Abbiamo dati in sufficienza.
- Noi abbiamo dati in sufficienza.

Biz yeterli veriye sahibiz.

- Questi dati non sono corretti.
- Questi dati sono errati.

Bu veri yanlıştır.

Nonostante i dati.

hangi veriyi kullanırsanız kullanın.

- Gli scienziati hanno analizzato i dati.
- Gli scienziati analizzarono i dati.

Bilim adamları veriyi analiz ettiler.

- Non sono stati dati altri dettagli.
- Non furono dati altri dettagli.

Başka ayrıntılar verilmedi.

- A Tom sono stati dati trent'anni.
- A Tom furono dati trent'anni.

- Tom otuz yıl yedi.
- Tom 30 yıla mahkûm oldu.
- Tom 30 yıla çarptırıldı.
- Tom otuz yıl hapis cezası aldı.

Ma andiamo ai dati,

Verilere bakalım,

Questi dati sono obsoleti.

Bu veri eski.

I dati sono incorretti.

Veri yanlıştır.

I dati sono promettenti.

Veri umut verici.

- Facebook ha molti dati su di te.
- Facebook ha molti dati su di voi.
- Facebook ha molti dati su di lei.

Facebook'un sizinle ilgili birçok verisi vardır.

- A Tom sono stati dati degli ordini.
- A Tom furono dati degli ordini.

Tom'a siparişler verildi.

Un assaggio di dati grezzi,

-tadımlık bir ham veri-

Ovvero una vasta raccolta dati,

geniş kapsamlı data,

I dati sono spesso imprecisi.

Bilgi çoğunlukla yanlıştır.

Gli scienziati vogliono più dati.

Bilim adamları daha fazla veri istiyor.

Tom sta raccogliendo dei dati.

Tom veri topluyor.

Gli scienziati vogliono molti dati.

Bilim adamları çok fazla veri istiyorlar.

- Dove li hai dati?
- Dove le hai date?
- Dove li ha dati?
- Dove le ha date?
- Dove li avete dati?
- Dove le avete date?

Onları nereye verdin?

- Sono stati dati cibo e coperte ai rifugiati.
- Ai rifugiati furono dati cibo e coperte.

Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.

Sui tassi di variazione nei dati.

anlamaya hazırlıklı değil.

Lasciate che vi mostri i dati.

Size verileri göstereyim.

Questi dati non sono affatto accurati.

Bu veri hiç doğru değil.

L'analisi dei dati è ancora in corso,

Veri analizleri devam ediyor

Un fatto non equivale a dei dati,

Bilgi veri değildir,

Perché i dati ti permettono di imparare,

Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar

Paragoniamo i più recenti dati sul presente

Günümüzün en yeni verilerini

I dati non sono ancora stati compilati.

Veri henüz derlenmiş değil.

I dati sono stati inseriti nel computer.

Bilgi bilgisayara yüklendi.

Non li ho ancora dati a Tom.

Henüz onları Tom'a vermedim.

Questi dati sono per la mia tesi.

Bu veri benim tezim içindir.

- Chi te li ha dati?
- Chi ve li ha dati?
- Chi glieli ha dati?
- Chi te le ha date?
- Chi ve le ha date?
- Chi gliele ha date?

Onları sana kim verdi?

- Non abbiamo il tempo per esaminare tutti questi dati.
- Noi non abbiamo il tempo per esaminare tutti questi dati.

Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.

- Sembra che Tom non possa accedere ai suoi dati.
- Sembra che Tom non riesca ad accedere ai suoi dati.

Tom verilerine erişecek gibi görünmüyor.

Preferiamo una singola storia a tonnellate di dati.

Tek bir hikâyeyi tonlarca veriye tercih ediyoruz.

Se non sostenuta da dati su larga scala.

değersiz ve yanıltıcıdır.

Perché definisce l'intera struttura della raccolta dati del Paese,

bir ülkedeki bütün veri topluluğu yapısını;

E poi applichiamo questi dati anatomici ai resti fossili

Ardından bu verileri fosil kayıtlarına işledik

Con i dati di oltre 1,2 milioni di foreste

1,2 milyondan fazla ormandan gelen veri ile

Il primo meccanismo è un processo di trasferimento dati.

İlk mekanizma bir dosya aktarım sürecidir.

Una volta sovrapposti i dati acustici raccolti dai droni,

Dronların topladığı akustik veriyi birleştirmeye başlayınca,

I dati possono anche essere coerenti con teorie rivali.

veri aynı zamanda muhalif teorilerle de uyumlu olabilir.

Secondo i nostri dati, diciassette persone sono rimaste uccise,

Yaklaşık 17 kişinin pars saldırısında öldüğünü belgeledik...

- L'acquisto e la vendita di dati personali diventa un problema serio.
- L'acquisto e la vendita di dati personali sta diventando un problema serio.

İnsanların kişisel bilgilerini almak ve satmak önemli bir sorun oluyor.

Ci interessa sapere se la teoria è supportata dai dati,

Bizim önemsediğimiz sorular "Veri teoriyi destekliyor mu?"

Potrebbe non essere rappresentativo se è solo un punto dati.

eğer sadece veri göstergesiyse bütünü temsil etmiyor olabilir.

Se è vera: "é supportata da dati su larga scala?"

Eğer doğruysa bunu destekleyen geniş ölçekli bulgu var mı?

Ci serve di più, oltre ai dati provenienti dal telerilevamento.

uzaktan sensörlü verilerin ötesinde bir şeye ihtiyacımız var:

- Ci siamo dati la mano.
- Ci siamo date la mano.

Tokalaştık.

E per raccogliere dati in situ, bisogna avere una nave grande,

ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

O se mostriamo molte foto, video e dati presi da sensori

Ya da bir otoyolda sürülen bir arabaya ilişkin

Mentre voi siete voi, e l'emozione è una fonte di dati.

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

- Si sono dati tutti le mani.
- Si diedero tutti le mani.

Herkes el sıkıştı.

E ho potuto usare questi dati come controllo per la mia analisi.

Böylece bu veri göstergelerini analizimde kontrol amaçlı kullanabilecektim.

Se i dati aumentano la nostra convinzione sulla verità di una teoria;

Veri, teorinin doğruluğuna olan inancımızı arttırıyor mu?

Tutti gli elementi di una struttura dati sono pubblici per impostazione predefinita.

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.

- I dati possono essere trasmessi tra il computer principale e il vostro, e viceversa.
- I dati possono essere trasmessi tra il computer principale e il vostro, e vice versa.

Bilgi ana bilgisayardan sizinkine aktarılabilir, ve tam tersi.

- Si sono dati la mano.
- Si sono date la mano.
- Si diedero la mano.

Onlar tokalaştılar.

Tom ha preso dei soldi dal suo portafoglio e li ha dati a Maria.

Tom cüzdanından biraz para çıkardı ve onu Mary'ye verdi.

- I due uomini si sono dati la mano.
- I due uomini si diedero la mano.

İki adam tokalaştı.

I dati non lasciano spazio a dubbi: ora gli italiani hanno meno potere d'acquisto di prima,

Rakamlar şüpheye yer bırakmıyor. İtalyanlar geçmiştekinden daha az alım gücüne sahip,

I satelliti che orbitano sul nostro pianeta hanno cominciato ad inviare posizioni e dati di navigazione

Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,

I padri avvertono i figli di non mangiare i cibi che vengono dati loro dagli sconosciuti.

Ebeveynler çocuklarını onlara yabancılar tarafından verilen yiyecekleri yememesi konusunda uyarırlar.

Surfshark non registra i tuoi dati o le tue ricerche e si assicura che nessun altro lo faccia.

Surfshark, verilerinizi veya aramalarınızı kaydetmez ve kimsenin de işlem yapmamasını sağlar .

Ma sapete, raccogliere tutte queste frasi e tenerle per noi sarebbe triste. Questo è il motivo per cui Tatoeba è aperto. Il nostro codice sorgente è aperto. I nostri dati sono accessibili.

Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.