Examples of using "Ovunque" in a sentence and their turkish translations:
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
Her yerde seni görüyorum.
İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
Her yerde uyuyabilirim.
Her yerde olan şeyler
Yüzey tortusu her yere saçılmıştı.
İstediğin yere oturabilirsin.
Her yerde saklanabilirim.
Tom her yerde uyuyabilir.
Kirlilik her yerde.
Her yerde sinekler vardı.
Allah her yerde.
İkiyüzlülük her yerde.
Gittiğin her yere gitmek istiyorum.
Gittiğim her yerde arkadaş bulacağım.
Bunu tekrar tekrar görüyorsunuz.
Bana öyle geliyor ki nerede boy gösteriyorsak
Her yer kalabalık görünüyor.
Her yerde gizli kameralar vardı.
Cep telefonları artık her yerde vardır.
Nereye giderseniz gidin, siz karşılanacaksınız.
Nereye giderse gitsin iyi bir üne sahiptir.
Nereye gidersek gidelim arkadaş bulabiliriz.
Birkaç ayda bir internette turluyor.
Sinestiler evren boyunca yaratılmıştır.
çünkü gürültü yaygın bir şey
Enerji bizim yönlendirdiğimiz yere gidecek.
Tom herhangi bir yerde olabilirdi.
Nereye giderseniz gidin sizi takip edeceğim.
Her yere dağılmış boş teneke kutular vardı.
İstediğin yere gidebilirsin.
Tom nerede isterse yiyebilir.
Her yerde çiçek vardı.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.
onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?
Güzel çiçekler her yerde büyüyor.
Kutular her yerdeydi.
Japon turistler her yerde bulunabilirler.
Her yerde yağmur yağıyor.
Mary nereye giderse gitsin, koyunlar onu takip eder.
Nereye giderse gitsin köpeği onu takip eder.
Nereye gitsem köpeğim beni izler.
Mary'nin köpeği onu her yerde izler.
Bir yere gitmek için bir otobüse binmek zorundayım.
Hollanda'da nereye gidersen git fark etmez, yel değirmenlerini göreceksin.
O tür şey her yerde bulunamaz.
Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.
Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.
Ne zaman gitsem, köpeğim beni izler.
Yaratıcılık her yerdedir.
Polisler her yerdeler.
Tom her yerdeydi.
Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.
İstediğin yere gidebilirsin.
Yağmur her yerde beni takip ediyor!
Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.
Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Tom'un şeyleri her yerde.
Her yerde kedi kılı var.
Günümüzde, Sumatra ve Borneo adaları dışında her yerde soyları tükendi.
herhangi bir cihaza aktarılabilir, böylece istediğiniz zaman, istediğiniz yerde izleyebilirsiniz.
Bütün gün çalıştıktan sonra, Tom'un her yeri ağrıyor.