Examples of using "Notizia" in a sentence and their turkish translations:
Hiç haberin var mı?
Haberi yay!
Bazı haberler var.
Bu haber doğru mu?
Haberi duydun mu?
Benim için herhangi bir haberin var mı?
Senin için birkaç haberim var.
O haber hakkında nasıl öğrendin?
Bildirecek herhangi bir haberin var mı?
O haberi nasıl aldı?
O, habere şaşırdı.
Biz bazı harika haberlerimiz var!
O mükemmel haber.
Ne kötü haber!
Haber onu mutlu yaptı.
Haberi duyduğunda ağladı.
Haberden herkes şok olmuştu.
Bu haber doğru olabilir mi?
Sana harika bir haberim var.
Şüphesiz haberi duydun.
Haberi yayın.
hâlâ devam eden global bir salgının ortasında değildik.
Haber onu gözyaşlarına boğdu.
Yaşlı adam habere şaşırmış görünüyordu.
Haberi az önce gördüm.
O haberi Hashimoto'dan aldım.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
dolayısıyla haber değerleri vardır.
Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
Kötü haberim var.
İşte biraz iyi haber.
Bu iyi haber mi?
Ben haber bulamıyorum.
Haberi duyduğunda benzi attı.
Tom haberi nasıl aldı?
İyi haber ölmeyecek olmandır.
Haber onun kalbini kırdı.
Haber büyük bir sansasyon yarattı.
- Haberleri duyunca şaşırdım.
- Haberi duyduğuma çok şaşırdım.
Onun ölüm haberi yayıldı.
İyi haber ise şu:
Ama güzel haberler de var.
İyi haber şu ki
Haber onu üzdü.
Haber onu memnun etti.
Annem habere şaşırdı.
- O eski bir haber.
- Bu eski haber.
Bu haber beni üzüyor!
Tom'un ilginç bir haberi vardı.
Ne yazık ki, bu haber doğrudur.
Haber bana Ito tarafından anlatıldı.
Biz haber aldık.
Trajik haber, annesini delirtti.
Haber ona bir darbe oldu.
Haberi duyunca ruhen yıkıldı.
Tom haberi duyduğunda şaşkına döndü.
Size iyi bir haber vereyim,
Evet, habere çok şaşırdım.
Haberi duyunca, benzi sarardı.
Haber onu çok üzdü.
Haber büyük önemdedir.
O, haberi duyunca şaşırdı.
O, haberi duyunca çok şaşırdı.
O haberi Hashimoto'dan aldım.
Bu haber neden yayımlandı?
Haber bana Hashimoto tarafından anlatıldı.
Biz haberi duyduğumuza şaşırdık.
Ben haberi duyar duymaz cesur kaldım.
- Haberi herkes duymuş.
- Haberi herkes biliyor.
Haberi duyunca panikledi.
Tom'a iyi haberi söylemeye gideceğim.
İyi haber, bunu yapabiliriz.
Benim için bu iyi haber.
Haber yanlış çıktı.
Bu haberi gazete okurken öğrendi.
Habere çok şaşırdı.
İyi haber bizim size yardımcı olabileceğimizdir.
İnsanlar onun ölüm haberine ağlıyorlardı.
O, haber tarafından cesaretlendirildi.
Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu
Radyo haberleri ayrıntılı olarak yayınlıyor.
Ben habere ağlayacak gibi hissettim.
Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.
Haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.
İyi haber Tom'un iyi olması.
Haber nedir?
Tom Mary'nin haberine şaşırmış görünmüyordu.
Haber bütün Japonya'ya yayıldı.
Bu haber resmîdir.
Onun bu habere tepkisi ne oldu?
Biz habere şaşırdık.
Haber onu mutlu etti.