Examples of using "Nervosa" in a sentence and their turkish translations:
Ben sinirliyim.
Gergindim.
Sinirli misin?
Şimdi gerginim.
Sinirli görünüyorsun.
Gerçekten gerginim.
Sen gerginsin.
Çok gerginim.
Ben biraz gergindim.
Gergin değilim.
Gergin hissediyorum.
Çok gerginim.
Ben sinirli hissettim.
İlk başta gergindim.
Ben çok gergindim.
Gergin hissediyorum.
Bu beni sinirlendiriyor.
"Gergin misin?" "Biraz."
Sinirlenmeyin.
Sen sinirlisin, değil mi?
Ben biraz gerginim.
Sadece sinirlisin.
- Sinirli değil misin?
- Sinirli değil misiniz?
Gerginim ve korkuyorum.
Gergindim ve korkuyordum.
Gergin hissetmiyorum.
Çok sinirli değildim.
Ben sahnede sinirlendim.
O beni sinirlendiriyor.
Ben de gerilirdim.
Tom Mary'nin sinirleneceğini düşünmüyordu.
Muhtemelen oldukça gergin olacağım.
Hiç de asabi değilim.
Ben özellikle sinirli hissetmedim.
Gergin olduğum zaman çok yerim.
Ben onun hakkında sinirli değildim.
Tom endişeli göründüğümü söyledi.
Senin sessizliğin beni sinirlendiriyor.
Ben sahnede sinirlendim.
Sakin ol! O kadar gergin olma!
Tom gergin olduğumu biliyordu.
Neden çok gerginsin?
Sinirli olmak zorunda değilsin.
Biraz sinirli görünüyorsun.
Beni sinirlendiren bu.
Bu sabah çok sinirli görünüyorsun.
Onun varlığında ben her zaman sinirlenirim.
O, beni sinirlendiriyor.
Sanırım biraz sinirliyim.
Onun sessizliği beni sinirlendiriyor.
Mary çok sinirli olduğu için oyundan önce kustu.
Neden çok asabi olduğumu bilmiyorum.
Tom sinirli göründüğümü söyledi.
Lütfen gergin olmayın.
Bir maçtan tam önce her zaman sinirlenirim.
Seni sinirli yapıyor muyum?
Fazla gergin görünmemeye çalış.
Asla seni bu kadar gergin görmedim.
Sinirli olmanı istemiyorum.
Yarınki sınav hakkında gergin olmamalısın.