Examples of using "Lasciate" in a sentence and their turkish translations:
- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Kimse kaçmasın.
Seni götüreyim.
Ona bir saniye ver.
Bazı şeylerin gitmesine izin verin.
Pencereleri açık bırakmayın.
- Bu sayfayı boş bırak.
- Bu sayfayı boş bırakın.
- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Onlar arkada bırakıldı.
Onları nerede bıraktın?
Hemen bir örnek vereyim.
Size bazı örnekler vereyim.
Size verileri göstereyim.
Onu boş ver.
Sana durumu anlatayım.
Sadece Tom'u yalnız bırak.
Tom'u bırak.
Her şeyi bırakın.
Odayı terk et.
Onunla yalnız konuşayım.
Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.
Siz beylere bir içki ısmarlayayım.
Bavulunu senin için taşıyayım.
Onların gitmesine izin verdim.
Neden gitmemize izin verdin?
Neden gitmelerine izin verdin?
Öğrencilerimizin potansiyellerinden
Kelimelerin sırasını aynı bırakıp
O anın ''evet'' olmasına izin verin.
Lütfen bu yeri onu bulmak istediğin kadar temiz bırak.
Ben sadece onları bıraktım.
Ben onları arkada bıraktım.
Onların yaşamasına izin vermeni istiyorum.
Şimdi size arkadaşım Cayla'yı tanıtayım.
Öyleyse şimdi Machiavellian görüşümü aktarayım.
Kanıt bırakmayın.
Mesaj bırak.
Tom'un gitmesine izin ver.
Şehri terk et.
Bu ülkeyi terk et.
Tom'un cevap vermesine izin ver.
Tom'un içeri girmesine izin ver.
- Tom'un konuşmasına izin ver.
- Tom konuşsun.
Tom'un denemesine izin ver.
Anahtarı bırakın.
Tom şarkı söylesin.
Bırak Tom sürsün.
Neden onları yalnız bıraktın?
Şu kavramsal metafordan tekrar bahsedeyim:
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
Kenara çekil!
Gitmeme izin vermeni istiyorum.
Koltuğunu Tom'a ver.
Onların geç kalkmasına izin verdim.
Seninle eve yürümeme izin ver.
Odadan ayrılma.
Beni yalnız bırakmanı istiyorum.
Onu kanıtlayayım.
Onu tamir edeyim.
Bu insanların gitmesine izin ver.
Onları neden terk etmiyorsun?
Onlara yardım edeyim.
Onları aramama izin ver.
Sadece yalnız bırakılmak istediler.
Bana seçenek bırakmıyorsun.
Neden benim karar vermeme izin vermiyorsun?
Neden onun karar vermesine izin vermiyorsun?
Sadece bunu siz ve gerçekliğin arasındaki bir engel yapmayın.
ama şu kontrol grubuna bir saniye geri döneyim.
İpi bırak.
Kasabadan ayrılma.
Sana yardım edeyim.
Çocuğu bırak.
Tuvaleti temiz tutun.
Onu doğrulayayım.
Beyzbolu bırakmanı istemiyorum.
Kapıyı açık bırak.
Oluruna bırak.
Tom'un karar vermesine izin ver.
Evimizden ayrılın.
Tom'un içeri girmesine izin verme.
Neden Tom'u terk etmiyorsun?
Köpeğin gitmesine izin ver.
Onların yalnız bırakılmasını istiyorum.
Onun eğlenmesine izin ver.
Neden onun karar vermesine izin vermiyorsun?
Neden onu bırakmıyorsun?
Ona yardım edeyim.
Ona yardım edeyim.
Onu arayayım.
Onu aramama izin ver.
Onu almama izin ver.
Motoru çalışırken bırak.
Tom'u yalnız bırak.
Tom'un şarkı söylemesine izin verme.
Tom'un kazanmasına izin verme.
Işıkları kapalı bırak.
Tom'un araba kullanmasına izin vermeyin.