Examples of using "L'orario" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bana toplantı zamanını hatırlat.
Uçağın varış zamanını biliyor musun?
Gitmek için mükemmel bir zaman olduğunu düşündüm.
Hareket saati nedir?
Zamanım olursa, gelirim.
Programın resmini çektim.
Los Angeles'a varış saati nedir?
Geç saatlere kadar kaldı ve fazla mesai yaptı.
Altmışlı yıllarda, çalışma zamanı haftada kırk iki saatti.
Ölüm zamanı neydi?