Examples of using "Incontrai" in a sentence and their turkish translations:
Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
gençleri Hindistan kırsalında
- Onunla karşılaştım.
- Onunla tanıştım.
Ben tiyatroya giderken Yoko ile karşılaştım.
Evime giderken Tom ile karşılaştım.
Onunla tanıştığımdan beri onu seviyorum.
Onunla sadece üç kez karşılaştım.
Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.
Onunla bir kez buluştum.
Onunla istasyonda tanıştım.
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
Onlarla buluştum.
Tom'la tanıştım.
Havlayan bir köpeğe rastladım.
Haziran ayının son haftasında, geçen hafta babanla tanıştım.
Arkadaşlarımdan herhangi biriyle karşılaşmadım.
Ben okula giderken ona rastladım.
- Ben kimseye rastlamadım.
- Kimseyle tanışmadım.
Avrupa'da teyzeme rastladım.
Eve giderken bir köpekle karşılaştım.
Yıllar sonra şans eseri ona caddede rastladım.
Avustralya'da Tom'la karşılaştım.
Parkta Ken'le karşılaştım.
Mattias'la İspanya'da tanıştım.
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
Boston'da Tom'la karşılaştım.
Tom'u tanımıyordum.
Tom'la ekim ayında tanıştım.
Onunla bir partide buluştum.
Onunla bir partide buluştum.
Evime giderken onunla karşılaştım.
Ben başkanın kendisiyle buluştum.
Onu Tokyo İstasyonunda karşıladım.
Okula giderken ona rastladım.
Onunla Tom'un evinde tanıştım.
Onlarla Boston'da iken tanıştım.
Tom adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
Mary'nin evinde Tom ile tanıştım.
Onu tanıyıncaya kadar çok zengindim.
Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Londra'da kalırken onunla tanıştım.
Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.