Examples of using "Impedisce" in a sentence and their turkish translations:
Sıcaklık benim uyumamı engelliyor.
Babam bana gece dışarı çıkmayı yasaklıyor.
Buzdolabı gıdanın bozulmasını engeller.
Bu, başka her şeyden daha fazla, insanların özgürce ve mertçe yaşamasını engelleyen mülk ile ilgili kaygıdır.