Examples of using "Frutto" in a sentence and their turkish translations:
O meyveyi istiyorum.
Ben bu meyveyi istiyorum.
Hangi meyve yeşildir?
Ne çeşit meyve istiyorsun?
Bu meyveyi al.
Bu bir meyve.
En çok hangi meyveyi seversin?
O, çabanızın bir meyvesi.
- En sevdiğin meyve hangisidir?
- En sevdiğin meyve nedir?
Meyve çürümüş.
Avokado bir meyvedir.
Bu meyve iğrenç kokuyor.
Bu meyve çok ekşi.
politik bir eşitsizlik ekonomik eşitsizliği takip ediyor;
İş sadece insan eseri;
- En sevdiğin meyve hangisidir?
- En sevdiğin meyve nedir?
En çok hangi meyveyi seviyorsun?
Bu meyve senin için değil.
Bu ağacın meyvesi tatlıdır.
Bu benim buluşum.
Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
Meyve, onun bu dönüşümünün kanıtıdır.
Lal, meyve mi yoksa renk mi?
Bu meyve portakal şeklindedir ve ananas gibi tat verir.
Mango farklı ülkelerin ulusal meyvesidir.
Ağacımda birkaç çiçek var ama onun meyvesi yok.
O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir.
Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.
Ejderha meyvesini severim.
Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.
Açıkça konuşmak gerekirse domates sebze değil meyvedir.
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.
Domates bir meyve mi yoksa bir sebze midir?
Bu meyvenin tadı iyi değil.
gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir
Başarınız sıkı çalışmanızın sonucudur.